Ömür Destanı

Yalan dünya cana kucak açınca
Sürülür bedene tuz yavaş yavaş
Doğumun üstünden kırk gün geçince 
Açılmaya başlar göz yavaş yavaş

İster zengin ol sen, ister fukara
Yürümeye başladıktan az sonra
Açılır diline lügatte sofra
Konuşturur seni söz yavaş yavaş

Tutmasın yakandan nefsin hevesi
Boşa verme aldığında nefesi
Akıl baliğ olduğunda herkesi
Sorumlu kul eyler farz yavaş yavaş

Başarırsan var olmanın hakkını
Omuzlarsan yalan dünya yükünü
Başlamadan vurgunların akını
Yalancı dünyada gez yavaş yavaş

Yaşamak istersen hayal, düşünü
Görünce gözlerin ruhun eşini
Atmazsan yabana gönül işini
Yakar can evini köz yavaş yavaş

Onunla geçse de gün günden tekin
Sevilen gamına pes etme sakın
Sevda kanununda kuralı aşkın
Gönül ehli yapar naz yavaş yavaş

Benliğinden dizginleri çekmezsen
Kulluğunun gereğine bakmazsan
Aşına, işine sahip çıkmazsan 
Gider ellerinden koz yavaş yavaş

Kıskanırsa karıncalar enseni
Felek az verirse varlık hisseni
Dünyalık ihtiyaç yorarsa seni
Eder yüreciğin cız yavaş yavaş

Kolesterol dersin, sınırı aşar
Tansiyonun fırlar, şekerin coşar
Farkında olmazsın bir anda düşer
Yetmişinden sonra hız yavaş yavaş

Sağlıklı yaşamı edersen ihmal 
Dertler kervanına olursan hamal
Tahlil sonuçların çıkmazsa normal
Artar ilaçlarda doz yavaş yavaş

Devirince takvim yaşı sekseni
Diklenince kasa kuvvet noksanı
Gösterince bir de kantar doksanı
Yorulmaya başlar diz yavaş yavaş

Gençlikten geriye kalınca posa
Aciz bedenlerde değişmez yasa
Alınca sırtına gövdeni asa
Yokuşu aratmaz düz yavaş yavaş

Solmaya yüz tutsa yaprağın, dalın
Elinde olmadan titrerse elin
Anmaya başlarsa maziyi dilin
Yaklaşır ömrüne güz yavaş yavaş

Ortadan kalkınca varlık nedeni
Nasibinde varsa kulun kefeni
Teneşirde yıkanınca bedeni
Sarılır vücuda bez yavaş yavaş

Gün gelip Şinel’im öldüğü zaman
Dostlardan helallik aldığı zaman
Sorgu melekleri geldiği zaman
Dökülür ortaya giz yavaş yavaş

DÖNDÜ DEMİR ŞİNEL ŞİİRLERİ YÜREĞİN SESİ’NDEN
www.kafiye.net