İLAHİ AŞK

Derecesi farklı olsa da her gönül sever. Sevgi her gönülde vardır. Kimi taşı toprağı, kimi gülü çiçeği, kimi bir yudum içeceği, kimi de canına can edip bir sevgiliyi sever. Her gönül sever. Kimi belli eder, kah şiirle, kah şarkıyla, kah çiçekle, kimisi de içten içe sever,  sessiz sedasız. Her gönül sever de, önemli olan, ne olursa olsun, ister az İster çok, ister karşılıklı, ister karşılıksız olsun; o sevdaya sahip çıkmaktır.  İşte Asıl sevda odur. Kimseye vermeden, harcamadan, dibine kadar sahiplenmektir…

 

İçimden bir ses diyor ki, bir gün ayrılacağız. Severek ikimiz de tadacağız o acı pişmanlığı. İki ayrı ülkelerde çalacak pişmanlık çanları. Hatırlasak da birbirimizi, aşkımızın büyüklüğünü. İçten içe geçmiş olacak ellerimiz değmeden birbirimize. Belki mezara gidecek bu aşk. Tertemiz ve günahsız, pişman olacak hiçbir şeyimiz yok. Allah’ın da sevdiği ilahi bir aşk.


Biz seninle bir dala konmuş iki kelebek gibiydik. Her daldan ayrı sevgi topladık, sevgimizi çoğalttık, büyüttük. Hiç görüşüp buluşmasak ta askımızı yüreklerde yaşadık. Sen, beni aşk sözcüklerinle ruhumu ruhunla birleştirdin.


Canım dedin, balım dedin, damarımda kanımsın dedin. Bana hiç yaşamadığım mutluluğu yaşattın. Ben kendimi unutmuşken, seninle ben yeniden var olup canlandım.  Sen benim ölmüş bedenime can verdin, kan verdin. Beni yeniden yaşama bağladın. Biz deliler gibi aşık olduk. Gönüllerimizi birleştirdik ikimizde bir birimize sonsuz güven besledik.Sanki biz artık ayrılamazdık. Aşkın sevginin doruğundaydık.  Mutluluğu en güzel yaşayandık.  Biz ruh ikiz gibiydik, gözümüz kimseyi görmez. Sanki bulutlarda yürüyendik.


Sen gidersen kalbimin dağları yıkılır, hayatım söner sandım. Hayır hiç de öyle olmadı. Çünkü ben seni hiç görmeden, dokunmadan, hayalini sevmiştim. Gerçeğini öğrenince, ben seni hemen terk edip, kendime geldim. Gerçek olmayan, bana acı veren gerçekten sıyrılmayı başardım.


Zülfiye Dönmez
www.kafiye.net