Vuslat Cennetinde

Hazan yağmurlarında,
Yana yana, ıslanıyorum.
Gönül bahçemdeki gül,…
Kara, borana yenik düşünce,
Bülbülüm hüzzam makamında,
Ağlayarak hıçkıra hıçkıra, şakıyor.

Eylül’de tüm şarkılar,
İnan ki; hüzzam makamında,
Dinleti sunuyorlar.
İçim yanıyor, be can içim!
Senli düşüncelerimde,
Nara teslim ediyorum, benliğimi,
Ruhum ağlıyor, be can ruhum!
Ayazlarda yandıkça, kavruldukça,
Bedenim donuyor, bedenim!

Mevsimler benden hesap sorar oldu.
Aşkım diye diye, yüreğim senle doldu.
Senli sol tarafıma dokunmasınlar diye,
Uğraş içinde, ömrümün baharı soldu.

Koca Çınar gibiydi, içimde ki aşkın,
Umut çınarım, içimde büyüdü,
Ve büyüdükçe, içime sığmaz oldu.
Şimdi efkarım da raks ediyor Eylül!
Benimle alay edercesine,
Kahkahalara boyadı, derin hayallerimi,
Senli rüyalarıma, kabus gibi çöktü.

Üzgünüm can üzgün!
Yüreğimde ki; koca Çınara,
Yıldırım düştü, koruyamadım.
Senin haberin yokken, sevmiştim seni!
Yine haberin yokken, yıldız gibi,
Kayıp gittin içimden, ah ah!

Artık sol yanımda,
Yanık kokusu var.

Şimdi…

İçimde ki ; Çınara can vermenin,
Telaşında can diye diye,
Canına dokunmak istiyorum.
Canına can olmaktır, dileğim.

Tutamadım ellerinden,
Öpemedim yüreğinden,
Bakamadım gözlerine derinden,
Seni doya doya, sevemedim.

Bilmem sana olan aşkımı,
Nasıl anlatsam, nasıl söylesem?
Dilimin ucuna, gelip gelip, gidiyor.
Sana olan aşkımı tam söyleyeceğim,
Susmaz dilim, lal oluyor.

Seni unutmak için,
Durmadan adres değiştiriyorum.
Nereye gidersem gideyim,
Beynimde çakılı mıh gibisin.
Gittiğim her yerde, aklımdasın, saklımdasın,
Can suyum, can aşım, can yoldaşımsın.
Aşka seninle başladım,
Bitecek seninle, taaaaaaaa mahşerde!

Sana olan aşkım, sonsuzluğa dem vuracak.
Hicran cehenneminde, ruhum yanacak!
Vuslat cennetinde, ıstırabım son bulacak.
Semalarda ruhum, ruhuna kavuşacak!..

Bilgehan Emirşanoğlu
www.kafiye.net