UFKUMUN ÖTESİNDE

Düşlerimin her akşam akıp gittiği yersin UFKUM
Sensizliğimin damla damla eriyip bittiği,

Efkarlı bulutlarımın alıp başını gittiği yersin sen UFKUM
Sen…
Ulaşılmaz Kafdağım…
Varılamaz maviliğimin uç noktası…
Ummânlarında alabildiğince yalnızlığım…
Gönlüme kızılı giydiren ateşten gömleğim…
Ve, olabildiğince sessizliğim…sensizliğimsin…

Bense

Kafesindeki çaresiz bülbülün çırpınışları gibi,
Yokluğunun sorgusunda ünleyişlerim.
Efkarlı “off”larimın savruluşlarıyla
Buz dağının üzerinden kayar gider ümitlerim.
Fırtınalı denizlerin dev dalgalarıyla boğuşan,
Bir asil, bir yorgun kaptan misali,
Ufkumun ardındaki ülkene kilitliyim.

Afrodit kesilir benim dalgalarım.
Denizlerin tanrısı Oceanus
Alır beni götürür sana belki.
Sen ben olursun , ben de sen…
Denizler şahit olur aşkımıza.
Zaman saklar kanatlarında bizi.
Uçurur bambaşka diyarlarına.
Hiçlik… ıssızlık… cennet ve sen…
Ve sonra kapkaranlık a’râf…

Ürkek kanat çırpınışlarımla,
Çıldırtan bilinmezliğinden kaçarım delice.
Spiral dönüşlerle yırtarım karanlığı.
Ve sığınırım uzayın boşluğuna.

İşte… Şimdi irkilten yalnızlığımla başbaşbayım.
Niye sorgusundayım ki ürperten sensizliğimin niyee?
Teslim bayrağını çekti artık.
Yenilgide hayallerim.

Savrulurken sigaramın efkar tüten dumanıyla,
Buz dağının üzerinden kayıp gider ümitlerim.

Yüreğini özgür kuşlar misali,
Bir yerlere konduramayan ben,
Fırtınalı dev dalgalarla akrân
Bir deli kaptan..
Ufkunun ötesinde ülkeler düşleyen
Bir deli sevdalı…
Ve sen …
Yaklaştıkça uzaklaşan ufuk çizgim…

Ne desem boş…
Kilitli sende gözlerim.
Hep sen var düşlerimde,
Hep senn, uzaklardaki yarim …

Olsun…
Sana ulaşamasam da,
Sevmekten caymamak değil mi aşk.
Sana varamasam da,
Özleminle yanmak değil mi yaşamak?
Bir martı çığlığıyla,
Bir rüzgar uğultusuyla,
Bir dalga vuruşuyla,
Savrulup gitmek değil midir aşk?

Ufkuumm, varmak isteyip de varamadığım…
Umutlarım cilveli hârelerinde kayboldu.
Çatına konmak isteyip de konamayan,
Aşkın sağanağında sırılsıklam,,
Bir minik kuşum ben.

Menevişli deli hareli Ufkumm
Her sabah, özlemle açardım sende gözlerimi,
Gülücüklerinle ısıtırdın üşüyen yüreğimi
“Günaydın” derdin bana, güneşini doğururken.

Ey özüne sevda yüklediğim ufkum.
Şimdi , diline gurbet şarkıları mı doladın sen ?
Yalnızlık şiirleri mi yazdın çizginle?
Üzgünüm
Ufkunda, umutlarım sensizlik bağıyla mühürlü.
Bir türkü ki yaktığım özünde hasret yüklü.

Sevim Çiçek Karadeniz
2 Kasım 2012
Saat: 7:30
www.kafiye.net