BABA OLMAK MI ZOR?

Her zaman aklıma gelen soru; baba olmak mı zor, yoksa babalık mı zor? Çoğu zaman verilen kaçamak cevaplar sanırım hemen kulaklarımızda çınlayıverir. Baba olan erkeklerin hemen ağzından şu cümle çıkacaktır: “ Git be kardeşim, bulamadın mı başka soracak soru. Tabiî ki baba olmak çok zor. Babalık ne ki?”  ancak annelere sorarsanız: “ Erkeklerin babalıkları ancak bize yeter. Canları sıkıldı mı öfkesini bizden çıkartırlar. Çocuklarına bağırmazlar, onlarla ilgilenmezler, ama bize gelince aslan kesilirler. Bazı kadınlarımızın haksız olduklarını söyleyemem. Öyle babalar var ki; evden dışarıya çıkınca gördükleri haksızlıklara ses çıkartmaz. Eve gelince de kızılca kıyamet kopar. Bazı babalar da evin yolunu yatmadan yatmaya ve ihtiyacı varsa evin yolunu bulur ve gider. Ben bu tiplerden bahsetmeyi düşünmüyorum bile. Bu tür babalara acımaktan başka bir şey gelmez elimden.

Bana göre baba olmak çok kolay değildir. Baba olmak kolaydır. Evlenirsiniz, eşinizle beraber karar verirsiniz, çocuk sahibi olursunuz ve böylece baba olmuş oluverirsiniz. Sizi eş dost ve çevrenizdekileri tebrik ederler. Hele bir de erkek çocuk sahibi olmuşsanız, inanın keyfinize diyecek yoktur bir baba olarak. Hatta: “ Erkek adamın erkek oğlu olur, ben bir aslan babasıyım.” der hemen. Kızı olan bazı babalar nedense ne çevresindekilerin yüzüne bakabilir, ne de çevre kızı olduğunu söyleyebilir. Utancından yerin dibine girerler, sanki büyük bir suç işlemiş gibidirler. Ben böyle babalar da tanıyorum ve inanın şahit bile oldum. Eğitimli ve yük sek okul mezunu olup kız çocuğu olduğu için Ege üniversitesinde ve doğum hastanesinde hanımını yalnız bırakıp kaçanlarını da gördüm. Bu nedenle baba olmak değil, babalık çok zordur. Kolay mı babalık? Çocuğunuzun kız ve ya erkek ayrımı yapmadan kabulleneceksiniz ve onu bağrınıza basacaksınız. Bu çağda bu tür kişiler var mı demeyin sakın bana göre çok kişi var bu durumda. Şöyle çevrenize bir bakıverin sizler bile göreceksinizdir. Bana göre çocuklarına babalık yapmak, çocuklarının babası olmak çok zordur.

Babanın görevi sadece çocuğunun doğmasında görev almak demek değildir. Asıl babalık ondan sonra başlar. Çocuğun doğumu ile çocuğun yetiştirilmesinde anne ile ortak hareket edip bebekliğinden itibaren ayaklarının üzerinde duracağı o iş bulup çalışacağı döneme kadar devam eder. Bazen ise mezara kadar babalık, baba olma özellikleri devam eder.

Babalık o kadar kolay bir olay değildir hiçbir zaman. Çünkü baba olmak; erdemlik ister. Baba olmak sabır ister. Baba olmak dayanıklılık ve olgunluk ister. Baba olmak her şeyden kendinizin bir baba olduğunuza ve çocuğunuzun varlığını kabul edip onunla ilgilenmek gerektiğine inanmayı gerektirir. Yoksa ben görevimi yaptım, benden bu kadar diyemezsiniz. Bundan sonrasını Allah korur, onun rızkını, nafakasını verir diyemezsiniz! Bu nedenle bana göre babalık gerçekten çok zordur.

Günümüzde birçok ailede nedense hep baba korkusu var. Ekonomik bağımlılığı erkeğine bağlı olan ailelerde baba ne derse o olur ne yazık k! Baba evde ve ya dışarıda içki içer, kumar oynar, hatta eve köfelik halde gelir ve evinde çocuklarıyla eşinden hıncını çıkartır yine. Yada evinde geçim sıkıntısı vardır; her gün içki şişesi elinde, sigaranın en lüksünü içer. Ya çocuklar ne yapar acaba diye düşünmez, hatta “ zıkkımın kökünü yesinler” der. Bu mudur babalık? Bu mudur baba olmak? Evine ve çocuklarına babalık böyle mi olmalıdır? Tabiî ki hayır. Böyle olmamalı ve olamazda! Bazı babalarda ekonomik açıdan çok kuvvetlidir. Maddi yönden çocuğunun her türlü ihtiyacını karşılar. Çocuklarının ve eşinin bir dediğini iki etmez. Ancak kötü alışkanlığı yüzünden içki masasından kalkmaz, kalksa bile okey, konken, briç masaları onun baş eğlence yeri oluverir. Bana göre eğlenmenin, zaman geçirmenin, arkadaşlarla beraber eğlenmenin zamanı ve yeri vardır. Kişi ilk önce kendi ailesine zaman ayırmalı, ayırmak zorundadır. Daha sonra dostları ve arkadaşları gelmeli. Çocuklarının maddi sorunlarını halletmek baba olma görevini yerine getirmiş olmak değildir. Onlarla eğlenmek, gezmek, onlarla gezmeye çıkmak, onlarla konuşmaktır babalık. Onlarla açık açık konuşmaktır babalık. Onların duygusal bağlarına yaklaşmaktır babalık. Hatta onlarla dertleşmektir babalık.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bu hafta babalar için “Babalar Günü” kutlamalarının yapılacağı hafta. Babalık görevini yerine getiren babalara sözüm yok. Onların babalar günü kutlarım şimdiden. Onları tebrik ederim bu kişisel başarıları ve becerilerinden dolayı. Ancak boynu bükük çocuklarımızın babalarına sesleniyorum. Lütfen çocuklarınızla konuşmaya çalışın, imkanınız olmasa bile onlara birer güler yüz göstererek yaklaşın çocuklarınıza. Onları kucaklayın, onların sorunları olup olmadığını sorun onlara. Bunu yapmak bu kadar zor olmasa gerek. Haydi babalar günü nedeniyle bir pişmanlık duyarak çocuklarınıza ve eşinize güler yüzle yaklaşın. Bakın ne kadar güzel olacak. O size karanlık yüz ve kırgın bakışlarla bakan çocuklarınızda ve eşinizin yüzünde güller açan bir yüz bulacaksınız. Bunu başarmak sizin elinizde, başaracağınıza da inanıyorum. İyi günler dileğiyle babalar gününüzü kutluyorum.

iZMİR / 15.06.2005
Hüseyin  DURMUŞ
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net