KİME NE?

Efkârdan kimi zaman, dersin ya ’gerek neme’
Nutkun tutuklu kalır sabrına verir meme.

Madem ahde vefânın vebâli üzerimde
Yükümün kederiyle doluyorsam kime ne
Madem suretin mıhlı ,kokun hâlâ terimde
Gönlüm hüzne mestane soluyorsam kime ne

Gecenin karasından çözerken asi tanı
Ağaran güne inat, şerle kalkan şeytanı
Iskalayıp başından geçirerek kaytanı
Nefsime seni Hak’tan diliyorsam kime ne

Bir nefeslik ömrümün sonuna çeyrek kala
Zülfümde ak cümbüşü, arası seyrek kala
Hüznümün boşluğuna düşmeye sıyrık kala
Vurdumduymaz yanımı salıyorsam kime ne

Kırgınlığa alışkın, kaçık dilin yergisi
Döner kendi kendine bitmeyince yargısı
Yerle, gök arasına gerip yürek sergisi
Balıklama içine dalıyorsam kime ne…

Dalıyorsam, kime ne! Özün piştiği serden
Öfkemin sınırında sözün taştığı yerden
Bağrımda canhavliyle, közün düştüğü yerden
Hakikat perdesini deliyorsam kime ne

Sevgim aşar alemi varlığından uzaksa
Çıktığım yolculuğun hazzı (b)aşka tuzaksa
Ve, sevdan; canıma can, umuduma azıksa
Orda bir ömür boyu kalıyorsam kime ne.


Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net