EYLÜLDE DOĞMUŞTUM..  EYLÜLDE ÖLDÜM…

Şimdi bir Eylül gecesi,
Sözlerinin alevi düştü yüreğime….
İçimde esir artık cümlelerim.
Kapattım en zifiri karanlıklara.
Kayıp şehirde,
Yitik sevdama ağlıyorum şimdilerde.
Alevler içinde yanıyor, küllerimle savruluyorum geceye.

Bir Eylül gecesi,
Hazan yaprakları sararıyor,
Dökülüyor yerlere.
Düşüyor camdan yalnızlıklara.
En kırılan yanımıza değiyor.
Kanatıyor en can alırcasına.
Bir rüzgar esiyor senin yerine bu şehirde.
Tüm hayallerim savruluyor,pembe renkleriyle.
Küçük bir yüreğin,son çırpınışlarını verdim az önce.

Hani Eylülde doğmuştım,
Eylülde öldüm seninle…

Terk ettim seni geceme,gündüzüme.
Güneşime,ışığıma terk ettim.
Kelimelere terk ettim seni.
Ama senden gidemedim.
Nasıl anlatılır sensizlik,
Nasıl anlatılır ki bu ölüm.
Bilirsin vedaları hiç sevmem.
Çünkü ben gitmem,gidemem.
Orada öylece dururum.
Ruhum değildir giden.
Ben severken de giderim.
Seninle sonsuzluğa giderim.

Bir Eylül gecesi,
Sevda asıldı darağacına.
Midemde bir ateş,
Dizlerimde telaş,
Boğazımda soluğu kesilmiş haykırış,
Gözümde düşmeyen yaş kalmış.
Ellerim hissiz.
Yüreğime sen diye bir şey düşmüş.
Zaten bizim bizden başka kıracak,
Kıyacak kimsemiz de kalmamış.
Her şey sarı bir hüzün
Her yerde yalnızlık kol geziyor.
Gözlerimde çizdiğin o resmin,
Hala saklı duruyor.
O yüzden ağlamadım,ağlayamadım,
Senden giderken..
Şimdi ne desen,ne söylesen de yaşar bu yürek.
Yoruldum içimde ki çocukla saklambaç oynamaktan.

Hani Eylülde doğmuştum.
Eylülde öldüm seninle…

Senden kalan ne varsa topladım gömdüm içime.
Mevsimleri biriktirip,bekliyorum sen gelirsin diye.
Acıyla,gülüşü katık yaptım,içiyorum sensiz her gece.
Dudağımda son türküm.
Kendim çalıyorum,kendim söylüyorum.
Yokluğunla beraber dinliyorum.
Hiç söylememiştim,sen hiç duymamıştın.
Söylüyorum işte.!
Aşka dokunamadım.
Hep kırık yanımla kaldım..
Hani Eylülde doğmuştum.
Eylülde öldüm seninle…

Ümran YILDIRIM
www.kafiye.net