BU GÜN…
Seni beklemekten ben çok yoruldum
Pencere önünde oturdum her gün
Bir hayırsıza mı yoksa vuruldum…
Gözlerim kapıda beklerim bu gün

Nasıl unuturum verdiğin hazzı
Gelsen yine bize sen bazı bazı
Sevgi dolu gönlüm buna da razı
Sevinçten uçarım gelirsen bu gün

Hasretin acısı vurdu yüzüme
Gökler sanki indi benim üstüme
Özlemin dert oldu narin gönlüme
Gözlerim sel olup çağladı bu gün

Ellerime zincir koyup taktılar
Yüreğimde harlı ateş yaktılar
Sorgusuz sualsiz haça çaktılar
Yangın ateşlerde yaktılar bu gün

Hiç dinlemediler isteklerimi
Sormadılar sana verdiklerimi
Yıktılar derinden ümitlerimi
Perişan ettiler kalbimi bu gün

Benim bu halime herkesler şaşkın
Mezara gidecek benimle aşkın
Bütün bu işlerden yüreğim taşkın
Yaradan beni de güldürür bu gün

Suna Yılmaz
18.07.2013/İzmir
www.kafiye.net