GÜLLER SOLDU SENDEN SONRA

Öyle bir iç hesabım var ki, derdolan bana.
Döküyorum içimi, O cânlar cânı Sultan’a…

Şimdi yoksun aramızda, kavuştun yârânına;
Kavuştun o çok arzuladığın Refîk-ı a’lâna ..

O yüceler meclisinden, halimiz ma’lûmdur sana..
Sünnetini terketti, bu ümmet senden sonra.

Ve takılıp durmadalar hep, ihtilâf sarmalına..
Sahip çıkamadılar senin , o kutlu mîrâsına…

Şa’şaalı düğünlerinde, sünnet adına oğullarına..
Savurdular kâfirin dolarını, enâniyyet salonlarına…

Sünnet cemiyeti takdılar ki, bunun da adına…
İstisnâlar bozmaz kâideyi ,iyileri koy bir yana.

Kaldı onlar azınkta, sesleri döndü kulaklarına,
Çaresizce sustular, üsttekilerin ihtişâmlarına.

Hani sen demiştin ya EYY Fakîrler Babası…!
” Hayırsızdır fakirlerin doyurulmadığı düğünler .”

Ama bir hâl oldu bize, kovuldu onlar uzaklara.
Sonra üç beş kuruşlarını koydular cüzdanlara,

Fakirler de zenginlerle koyuldu yarışlara…
Ve sonra güller de küstü, gelen nevbahârlara…

Müslümanlar girdi kısır döngü çıkmazlara…
Mazlumların kan kokuları yayılırken afâka…

Serpilmişti ölü toprağı müslüman vatanlara…
Hani sen doğduğunda yıkılan o abes putlar

Şimdi yine kol gezmede, lât, uzzâ ve menâtlar…
Rabb’im bizi sen affet, suçluyuz YÂ MUHAMMED!!

Müslüman BELÂVİZYONLARI süslüyken dantelayla,
Seyrettiler zulumâtı, timsah gözyaşlarıyla…

Yükselirken canhırâş feryâtları, semâlara
Nasıl da vururdu iniltileri, o kapkara camlara..

Kumandalar ellerde, yenilirken çerezler,
Zaplandı bir tıkla, rezîl, oynak kanallara…

“Sağır mısınız,kör müsünüz, nerdesiniz kardeşler…:( ?”
El meded!! kurtarın âh, bize neler ettiler…:( !

Gök kubbede yankılandı..! .duyulmadı sesleri…!
Dedi Kur’an cevâben, “Duyuramazsın sen sağırlara!!!

İşte Ey Allah’ın Rasûlu , yüzlerimiz kapkara…
Ölmeyen ebû cehilin attığı pervâsız nâralara
Tıkadık kulakları, yanaşmadık o şanlı cihâdlara…

Ne olur küsme bize, çevirme Gül Yüzünü,
Yetiş Eyy El Mucîb, mazlûmun duâlarına…

Sevim Çiçek KARADENİZ   (Sevim’in kırık incileri)
www.kafiye.net