YAZIKLAR OLSUN

Üstümde garip bir hal dilimde intizarım
Bağrımda atan yürek canıma azık olsun
Hatır gönül arası sermekeş olmuş ar’ım
Dar zamanımda yiten dostuma yazık olsun

Nefesi hesap kokan hayatı hep bilmece
Aklı hep kesesinde sorsan “yok “der silmece
Öküzün dağda kalsa ’gelmem’ der ’gece gece’
Kuşu viranda öten dostuma yazık olsun

Varlıkta soframdayken, sırtıyla, karnı doyan
Ağzı kulaklarında beni koynumdan soyan
Yokluk gelince başa “sen otur derdine yan”
Deyip tekmeyle iten dostuma yazık olsun

İyi günde, kapımı ardına kadar açan
Derdimi gördüğü an bin yıllık yola kaçan
’Mezara kadar bende’ deyip sırrımı açan
Elin yanında biten dostuma yazık olsun

Yalan dolan çarkında aklı gönülden vuran
Postu yüze giydirip sahte kimlikle duran
Tek ayağın üstünde nice köprüler kuran
Sonra da yıkıp batan dostuma yazık olsun

Türlü hile düzenle döndererek sazana
Gül bahçesi gösterip sonra mezar kazana
Allah korkusu bilmez planıyla azana
Kibri şeytana satan dostuma yazık olsun

“Sana ihtiyacım var , bana destek ol” derken
Güven , merhametimi hep önüne sererken
Canla başla yürekten seni ihya ederken
Yaslandığın şu omuz demedi bir gün erken
Ömrüme çile katan dostluğun eksik olsun.
Dalımı kesip atan dostuma yazık olsun

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net