RENKLİ KİBRİTLER

Renkli kibritlerim olsun
Çakmaya kıyamayacağım.
Çocukluğumun masum günlerinden getirin onları bana.
Sarısı olsun,
Turuncusu,
Kırmızısı,
Mavisi,
Yeşili,
Moru,
Beyazı,
Pembesi…
Ne renk varsa lügatinizde hepsi olsun anlayacağınız.
Renkli kibritlerim olsun
Çakmaya kıyamayacağım.
Çocukluğumun masum günlerinden getirin onları bana.

Leyla’nın ya, Mecnun’un geçtiği
O başı sonu belli olmayan esrarengiz çöl.
Şirin’in ya, Ferhat’ın yardığı
O büyük heybetli dağ.
Ben çöl mü istiyorum?
Dağ mı?
Yıldız mı?
Gözyaşı mı?
Renkli kibritlerim olsun
Çakmaya kıyamayacağım.
Çocukluğumun masum günlerinden getirin onları bana.

Çocukken diz yaralarım hiç eksik olmazdı dizlerimden.
Büyüdükçe
İçimdeki çocuk
Kalp yaralarıyla mukayese etmeye başladı
Benim dizlerimden eksik olmayan diz yaralarımı.
Ben bir kibrit çakıp,
Yakabilir miydim kalp yaralarımı?
Kıyamazdım ki…
Ne kalbime,
Ne yarama,
Ne kibritlerimi çakmaya…

Renkli kibritlerim olsun
Çakmaya kıyamayacağım.
Çocukluğumun masum günlerinden getirin onları bana.

Getirin ki
Zaferle süslensin benim bayramım.
Eğer getirmezseniz,
Kara kibritleri;
Ne renk varsa lügatinizde
Hepsine boyarım.

H.Kübra YILDIRIM
30.08.2009/Pazar
www.kafiye.net