Güzelliklerle Dolduralım Dünyamızı
Kaç yıldız kaydırsa gözlerim diyarına.
Ben içmeden sarhoş olurum.
Göğün eteklerine otursam,
Canını yakan yaralarının üzerine,
Günlerce, şarkıların notasıyla sarhoş olsak,
Sadri Alışık ağabeyden bir de şarkı patlatsak kulakları çınlatan
”Şarkılar Seni Söyler…”
Bir rüya olmasın sakın.
Uyansam baharların misk-i amber kokusuyla,
Bir ressamın elinde gökkuşağı rengiyle.
Ağaçlar al, al giyse
Kızılca alevler çökse.
Ressamın tualine…
Söze gelmeye ne hacet var?
Sukutun dilsizliği ile hisset,
Rahiyalar saçılsın yadına,
Ebruli desenler bezensin
Ayak bastığın her yere,
Yeşille mavinin her tonu,
Sevgiyle uçuşsun saçlarına,
Dolunay vursun sayamadığım gecelerine,
Bitir artık, tüm kırgınlıklarını,
Ve dinle aşk nağmelerimizi…
Varlığımla varlığınla kal gözlerimin önünde
Kalbin kalbime yansın, d/ağlansın alev alev,
Doldur da, içelim aşk-ın mey şarabını,
Dökülsün ”seni seviyorum” sözleri lal dilinden,
Nefesimi hisset, canıma can katarak,
Sevgimiz hak adına dolansın dillerden dile,
Ahirete’dek, antlar verelim,
Birlik ağlayalım, birlik gülelim sevdiğim…
Emine Öztürk
www.kafiye.net