Yalnızlığın Esiriyim Ben

Sensiz ruhumda kara zindan gezinir.
Ellerim değmezse ellerine,
Gözlerim gözlerinde ezilir.
Sözlerim, sözlerinde ahenk bulup,
An be an, aşk mısralarında süslenir!

Hangi aşık, benim gibi sever?
Hangi deli aşk için, yıldız toplar?
Hangi serseri, sabaha kadar nöbet tutar?
Hangi yalnız, benim kadar acı çeker?

Sensiz günlerimde, neler çektiğimi,
Sen bilmesen de fark etmez.
Sevmek karşılık beklemek değildir.
Benim aşkım ikimize de yeter!
Yeter ki sen mutlu ol, ayna cemalin eğilmesin.

İlkbaharlar sensiz hazan oldu.
Renk renk, çiçeklerim soldu.
Yalnızlar rıhtımı beni buldu.
Gönlüme bin, bir gam doldu.
Bu sevda beni kurşunsuz vurdu!

Tek başıma, zifir karası gecelerde,
Bilinmeyen düşüncelerde,
Bitmeyen dertler de,
Prangalar vurulmuş yüreğimle,
Yalnızlığın esiriyim ben!

Seni sevmek günah olsa da,
Bin yıllık yalnızlık bende kalsa da,
Hicran matemin de, notalar icat yapsam da,
Vuslat için, kendimi paralasam da,
Seviyorum seni, ucunda ölüm olsa da!

Bana zulümler yapılacak diye,
Sanma ki vazgeçerim senden!
Dedim ya güzel gözlüm,
Umurumda değil, ölüm bile!

Hiç düşünmeden,
Ve korkmadan, tüm cesaretimle,
Bu aşk için, kalemi kırıp,
İdam sehpama tekmeyi kendim atarım.
Yalnızlığımın esirliğinden,
Prangalar vurulmuş yüreğimden,
Boynunda ki ilmikle kurtulurum…

Bilgehan Emirşanoğlu
www.kafiye.net