AZEM

I.
Öyle, çocuk gibi bakma yüzüme Azem
Dayanamam masumiyetine
Esrik zamanlarda kaybettik biz birbirimizi
Denize bağışladık gözyaşlarımızı
Ağlayamam

Öyle düşme ardımdan yollara Azem
Bakamam, incinirsin
Baharları dünde bıraktık biz
Yaz gününde kar yağar avuçlarına
Anlamsız titreyişler ele geçirir
Yangın yangın üşürsün

II.
Yüreğimden geçerken
Sakın toplama saçlarını Azem
Bırak süpürsün pas tutan kederleri
Itır ıtır nefesin yayılsın
Ömrümün sokaklarına caddelerinde

Sakın korkma ,konuş Azem
Meryem’in suskunluğunda,
Yusuf’un kuyulara sığmayan feryadında,
Ebabil çığlıklarında
Can bulan Züleyha’nın gözleriyle
Konuş ki bileyim
Yol musun yolcu musun ömrüme

III.
Sustun Azem
Gürültülü bir gökyüzü tepemde
Yağmur bir başka inecek bu gece şehre
Öyleyse seni ,senden habersiz severken
Küllenen yüreğimin seslenişini dinle bir de

IV.
Azem…!
Dizlerinde aşkın gözlerine
Sürmeler çeken deli kız
Hep kendine mi sakladın
Düş kavuran gülüşlerini
Hep kendinden mi sakladın
Yüreğinin kelebeksi titreyişlerini
Mavi gözlerinde kuşların sapanlandığı esmer kız
Kaç kırlangıç uçurdun kuş yuvası saçlarından
Yitik gözlerinde menevişler açan esmer kız
Gök mavi miydi gözlerinden öperken
Gece , güneşe yakın mıydı
Sen yastığına sahici düşler dikerken
Bak, aşka kervanlar geçiyor geçiyor
Su beyazı yüreğinden

V.
Ateşin koynuna gönüllü giren bir aşkın itirafıdır bu
Issız harflerle özlüyorum seni Azem
Sabrın eşiğinde çatlıyor
Su sızdırıyor ruhum
Yoktun, yağmuru iki kere sevdim ben
Yağmurlar ki Azem
Gözyaşlarını saklamak için var bu şehirde
Bir de kendiliğinden
Yaşadığın yerlerdeki yağmurları kıskandım
İkimize yağmıyor diye

VI.
Bilir misin Azem
Dualı bir tespih gibi çekiyorum
Adının yakıp geçtiği nefesimi
Sustuklarından öğrendim Azem
‘’Meğer
Aşk,maşuğu beklemezmiş
Aşk gerçek ise eğer
Vuslatı ahirete bırakmaya değermiş’’
Öyleyse Azem
Baharı bekleyen papatyalar gibi
Üç mevsim değil
Ne kadar lazımsa
O kadar bekleyeceğim seni

Yadigar ÜNVER
www.kafiye.net