AĞLAMA  ANAM

Ben doğunca, anam mutluluktan gülmüş.
Ben, bu âleme niye geldim diye, ağlamışım.
Çıplak bedenimi yıkamışlar
Anamın kucağına bırakmışlar.

O gün, bana bu güzel duyguları, Tanrı vermiş.
Yaşım, yolun yarısına erdi, ben hala yazıyorum.
Kalemimin kara yazısı bitmedi, ne zaman biter?
Çıplak bedenim, gassalın eline vardığı gün bitecek.

İşte! O gün şiirlerim, şiirimi okuyanlar ağlayacak.
Semadan, ruhum onlara bakacak, sevdiğimi de arayacak.
O vefasız çıkmış, öldüğümü duysa, ağlasa ne olacak?
Ben ölmüşüm, kara toprağa gidiyorum, bundan ötesi var mı?

Var mı? Başka son durak, bu aşkı unutturacak?
İşte! Bu sevdam ancak, kara makber de bitecek.
En çok, sevdiğim şiirimi mezar taşıma yazın, herkes okusun.
Ağlama anam ağlama, doğduğum gün güldüğün gibi, gülerek uğurla!

Kaybettiğim huzuru, öldüğüm gün, Tanrının huzurunda bulacağım.
Ben çok mutlu bir ölü olacağım, bedenim ölse de, ruhum yaşayacak.
Bana ne mutlu ki; hayırsız insan, hayırsız evlat diye, söyletmedim.
Ağlama anam ağlama, her canlı, ölümü tadacak, bir (Fatiha) oku yeter

Bilgehan EMİRŞANOĞLU
www.kafiye.net