şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Uzaktan!..
Uzaktan düşüyor seni getiren yağmurlar
Tutuyorum ellerinden
Ellerin incecik bir boşluk, ellerin ıslak bir rüzgar…
Esmer denizler damlıyor saçlarından
Yüreğim pervaz ediyor kıyında
Kara bir girdap oluyor kaderin derin ağzı
Tutup tutup söküyor beni senden
Kokun kalıyor, yağmur sonrası şiirlerimde
Sen gidiyorsun…
Kuşlar ölüyor bir mabedin ıssız pencersinde
Uzaktan seviyorum seni Ridade…
Öyle kolay değil söylemek
Kanasa da yüreğim, aşkı gözlerimden sökmek
Ve içten içe işlemek seni
Seni sensiz dokumak ruha ilmek ilmek
Sonra sana sevda türküleri söylemek
Kolay değil öyle…
Keskin bir bıçak sırtında senle sensiz yürümek
Balmumu heykeller yapıyorum kendi bedenimden
Sonra söküyorum tüm sevdaları yüreğinden
Kolay değil öyle…
Bir aşık diriltip içinden tekrar aşkı sökmek
Ve bir makber açıp üstüne toprak dökmek
Söylemek, söyleyememek, ölmek ve dirilmek…
Uzaktan yaşıyorum seni
Uzaktan Ridade!…
Say ki…
Ben…
Ben unutmak isterken günışığını
Ela güneşlerin düşüyor her sabah
Mahmur peygamber çiçeklerime
İpek bir yelda aralıyor sonra saçlarını
Tutuluyor ellerim
Felç oluyorum Ridade!…
Sonra bir gelincik döküyor avuçlarıma tüm kızıllığını
Ve bir gelincik düşüyor kor ateşlere
Yandıkça yanıyor ve yandıkça üşüyor ateşler içinde
Ne zaman duysam adını
Tunç külçeler dökülüyor göklerden
Yarılıyor kalbim mevsimsiz şimşeklerden
Gürültüsüz bir akşam patlıyor yüreğimde
Sonra bakır bir gök iniyor yerlere…
Demir kesiliyor bir anda tüm yerler Ridade!..
Ağzı dualı mevsimlere sığınıyorum
Her defasında yalancı baharlar çekiyorum üstüme
Ya medet dileniyorum kaç türbedarın gözünden
Kaç karanlık gecenin sadrında
Kaç asırlık dualara seninle gömülüyorum
Ne zaman efsunladın ruhumu Ridade!..
Seher türküleriyle uyanırken her sabah
Tekrar tekrar dalıyorum ölüm uykusuna
Avaz avaz suskularım kıvranırken içimde
Aşkı kurban eden zamanın sunaklarına
Kıldan ince boyunlar uzatıyorum…
Sonra bir cenaze gömüyorum
Kendi rızamla kalabalıkların ortasına
Kahkahalar atıyorum herkes gibi
Ve herkes gibi yaşıyorum insancasına
Sevda nerede başlar
Nerede biter…
Hani?..
Kim!..
Kim için ölmüş?..
Kuyruklu bir efsane…
Bir tarafta Fuzuli mesnevisiyle
Diğer tarafta Cemşid yedi çizgili kadehiyle
Bir çınar altında
Kalabalık bir sokak ortasında
Yüzyıllar öncesi kurulmuş sevdalar kulaklarımda
Ve yanıbaşımda
Mecnun, Kerem, Ferhat…
Bugüne inat!
Ve sevdanın safran sayfalarından
İki damla inci…
Bu zamana kalan esrarlı asırlardan
Kim bilir Şirin’den, Aslı’dan belki Leyla’dan…
Desem de inanma!..
Yalan!..
Söylediklerim külliyen yalan!..
Bakma sen Ridade…
Sitemim ne sana
Ne de gülüşlerinden dökülen gökkuşağına
Başak başak bembeyaz aşkları
Çarkında duman duman simsiyah öğüten zamana
Ve yaşarken ruhları kabzeden alınyazıya
Diyemiyorum Ridade!..
Yeşil vadilerin eflatun yağmurları çağırıyor beni
Ver elini…
Gel kaçalım
Islanalım!..
Çalıp çalıp eski hülyaların gökçek büyüsünde
Diyemiyorum…
Oysa
Uzaktan,
hala uzaktan ölüyorum sana!…
Ergün
BİLGİ
www.kafiye.net
Yorum Yapın