Uzaktan!..



Uzaktan düşüyor seni getiren yağmurlar

Tutuyorum ellerinden

Ellerin incecik bir boşluk, ellerin ıslak bir rüzgar…

Esmer denizler damlıyor saçlarından

Yüreğim pervaz ediyor kıyında

Kara bir girdap oluyor kaderin derin ağzı

Tutup tutup söküyor beni senden

Kokun kalıyor, yağmur sonrası şiirlerimde

Sen gidiyorsun…

Kuşlar ölüyor bir mabedin ıssız pencersinde



Uzaktan seviyorum seni Ridade…

Öyle kolay değil söylemek

Kanasa da yüreğim, aşkı gözlerimden sökmek

Ve içten içe işlemek seni

Seni sensiz dokumak ruha ilmek ilmek

Sonra sana sevda türküleri söylemek

Kolay değil öyle…

Keskin bir bıçak sırtında senle sensiz yürümek



Balmumu heykeller yapıyorum kendi bedenimden

Sonra söküyorum tüm sevdaları yüreğinden

Kolay değil öyle…

Bir aşık diriltip içinden tekrar aşkı sökmek

Ve bir makber açıp üstüne toprak dökmek

Söylemek, söyleyememek, ölmek ve dirilmek…



Uzaktan yaşıyorum seni

Uzaktan Ridade!…

Say ki…

Ben…

Ben unutmak isterken günışığını

Ela güneşlerin düşüyor her sabah

Mahmur peygamber çiçeklerime

İpek bir yelda aralıyor sonra saçlarını

Tutuluyor ellerim

Felç oluyorum Ridade!…

Sonra bir gelincik döküyor avuçlarıma tüm kızıllığını

Ve bir gelincik düşüyor kor ateşlere

Yandıkça yanıyor ve yandıkça üşüyor ateşler içinde




Ne zaman duysam adını

Tunç külçeler dökülüyor göklerden

Yarılıyor kalbim mevsimsiz şimşeklerden

Gürültüsüz bir akşam patlıyor yüreğimde

Sonra bakır bir gök iniyor yerlere…

Demir kesiliyor bir anda tüm yerler Ridade!..



Ağzı dualı mevsimlere sığınıyorum

Her defasında yalancı baharlar çekiyorum üstüme

Ya medet dileniyorum kaç türbedarın gözünden

Kaç karanlık gecenin sadrında

Kaç asırlık dualara seninle gömülüyorum



Ne zaman efsunladın ruhumu Ridade!..

Seher türküleriyle uyanırken her sabah

Tekrar tekrar dalıyorum ölüm uykusuna

Avaz avaz suskularım kıvranırken içimde

Aşkı kurban eden zamanın sunaklarına

Kıldan ince boyunlar uzatıyorum…



Sonra bir cenaze gömüyorum

Kendi rızamla kalabalıkların ortasına

Kahkahalar atıyorum herkes gibi

Ve herkes gibi yaşıyorum insancasına

Sevda nerede başlar

Nerede biter…

Hani?..

Kim!..

Kim için ölmüş?..

Kuyruklu bir efsane…

Bir tarafta Fuzuli mesnevisiyle

Diğer tarafta Cemşid yedi çizgili kadehiyle

Bir çınar altında

Kalabalık bir sokak ortasında

Yüzyıllar öncesi kurulmuş sevdalar kulaklarımda

Ve yanıbaşımda

Mecnun, Kerem, Ferhat…

Bugüne inat!

Ve sevdanın safran sayfalarından

İki damla inci…

Bu zamana kalan esrarlı asırlardan

Kim bilir Şirin’den, Aslı’dan belki Leyla’dan…



Desem de inanma!..

Yalan!..

Söylediklerim külliyen yalan!..

Bakma sen Ridade…

Sitemim ne sana

Ne de gülüşlerinden dökülen gökkuşağına

Başak başak bembeyaz aşkları

Çarkında duman duman simsiyah öğüten zamana

Ve yaşarken ruhları kabzeden alınyazıya

Diyemiyorum Ridade!..

Yeşil vadilerin eflatun yağmurları çağırıyor beni

Ver elini…

Gel kaçalım

Islanalım!..

Çalıp çalıp eski hülyaların gökçek büyüsünde

Diyemiyorum…

Oysa

Uzaktan, hala uzaktan ölüyorum sana!…



Ergün BİLGİ
www.kafiye.net