Yalnızlığın Etkileri

Sanki tükürsem yalnızlık tükürcekmişim gibi, kussam yalnızlık kusacağım, beynimi dağıtsam duvarlar yalnızlığa boyanacak. Beynimi dağıtmak… Bu fikir oldukça hoş. Son fırtı çekip de söndürüyorum elimdeki sigarayı. Kül tablası izmaritlerden görünmeyecek hale gelmiş ve sigara pakedim şuan boş. Kadehim boş. İyice canım sıkıldı bu duruma.

Gökyüzü simsiyah. Kırmızı olmalıydı. Kırmızı her zaman güzeldir. Göğü kırmızıya boyamak benim elimde. Biraz kan sıçratmalıyım gökyüzüne. Biraz şarap hatta… Martılar ölmeli sabaha. Sen ölmelisin sevgilim. Seni sevmiyorum; bunun için tonlarca sebebim var. Sen iğrenç bir adamsın en başta. Sevgime layık değilsin. Kimsenin sevgisine layık değilsin. Sinsi, lanet ve çirkin bir herifsin. Yalancısın. Dengesizsin. Şerefsizsin mesela. Daha sayabileceğim tonla sebep var ayrıca.

Seni özlemiyorum; bunun için de epey sebebim var. Sigaramı özlemek bile daha cazip geliyor. Başka kadınlarla kahkahalara boğulurken sen, ben gözyaşlarımın en derininde boğuluyorum her gece, bu yüzden seni özlemek bana günahtır sevgilim. Sen kimsin seni özleyeceğim? Neyini özleyebilirim? Ellerimi tutup ardından bırakışlarını mı? Gitmemeye ettiğin yeminleri yok sayışlarını mı? Gidişlerini? İhanetlerini? Gizlediklerini, yalanlarını? Gördüğün gibi çok aşağılık bir adamsın. Özlenecek bir yanın da yok üstelik.

Seni beklemiyorum; bunun için de çok sebebim var. En başta sen “Bekleme.” dedin. “Bekle.” deseydin, Tanrı biliyor, sen de biliyorsun ki ömrümün sonuna dek beklerdim bunca şerefsizliğine rağmen. Ama beklemiyorum. Gelmeyeceğini çok iyi biliyorum çünkü. Göğün kırmızı olmadığını bildiğim kadar. Ölsem bu gece, duymayacağını, duysan da üzülmeyeceğini bildiğim kadar.

Aramıyorum seni; bunun için de sebeplerim var elbet. Aramıyorum çünkü gururumu büyüttüm yokluğunda. Kinimi, öfkemi… Hepsi koca koca adamlar oldular. Görsen şaşırırsın sevgilim. Aramıyorum seni çünkü başka bir kadın açabilir telefonu. O kadar güçlü değilim işte, henüz. Ya da açmayabilirsin, en beteri meşgul çalabilir… Yahut açtığında sıkılgan bir sesle “Ne var?” diyebilirsin, “Beni bir daha arama.” Bugüne kadar yaptıklarından ötürü sana kızabilirim ama o zaman kendime kızarım aradığım için. Yer yarılsa, dibine girsem ve yeryüzü üstüme kapansa isterim. Bunun en kısa provası cenazem olacaktır. Neyse. Aramıyorum işte. Aramayacağım.

Geçmiyorum kapından; bunun için de çokça çünkü’m var. Geçmiyorum çünkü; karşılaşmak istemiyorum. Ki ben seni bir daha görmemek için sırf helal ettim hakkımı. O rezil yüzünü görmek istemiyorum. Utancın kaldıysa bir gram, utançtan başını çevirmeni istemiyorum. Bir zamanlar “Erkeğim.” dediğim adamın yüzüme bakamayacak kadar aciz olduğunu görmek istemiyorum işte. Ya da biriyle konuşmana denk gelir de sesini duyarım diye… Sesinin Allah belasını versin. Böyle ses mi yaratılır? Aşka denk düşecek ses mi olur ulan? Olmamalı. Tanrı bana neden kızdı bilmiyorum ama böyle bir tuzak kurmuş işte. Neyse.

Aslına bakılırsa ben seni çok seviyorum. Bunun için hiçbir sebebim yok üstelik. Herkese deminden beri saydığım yalanları sıralıyorum. Hiçbir halta yaramıyorlar. Sana yazdım ben de bu yüzden, belki okursun da bir parça vicdanın sızlar diye. Olmayan vicdanının da Allah belasınıversin sevgilim. Seni sevmek için hiçbir sebebim yok! Sevilmeye layık olan en son insan bile olamazsın yeryüzünde. Sevilmek ağır gelir senin yüreksizliğine, yüzsüzlüğüne… Taşıyamazsın, sendelersin, düşersin, olmadı gidersin.

Biliyorum. Neyse.

Seni aramıyorum çünkü ben dönmeyeceğini adım soyadım gibi biliyorum. Rahatsız etmek istemiyorum. Yanındakiyle keyfini kaçırmak falan…

Seni bekliyorum, aptal gibi. Ve her gün ölüyorum. Her gün yepyeni intiharlar keşfediyorum. En etkili olanıysa seni özlemek. Evet seni çok özlüyorum. Adam rolü yaptığın günleri en azından….

Kapından geçmiyorum çünkü boynuna sarılmaktan, düşüp kalmaktan sokağın ortasında ya da zar zor bir kapıya kendimi atıp salya sümük ağlamaktan, acziyetimi görmenden korkuyorum. Neyse.

Bitmeyen sigara icat etmeliler ulan. Bu ne böyle. Ben iki paket daha almaya çıkıyorum.

Lütfen bir sokakta denk gelelim. Çünkü; seni çok özledim.

Tuğba Karademir ( Mavi )
www.kafiye.net