DÜNYANIN EN BÜYÜK GÖÇÜ MÜ?

Günaydın sevgili dostlarım, günaydın. Hayırlı günler diliyorum. On gündür Ukrayna-Rusya savaşıyla kalkıyor yatıyoruz. Savaş desek savaş değil, saldırı desek saldırı değil. Rusya gibi süper devlet insan aklı ile alay ediyorlar. Ukrayna cumhur başkanı ülkesini Rusyaya karşı desteklemeyenlere karşı ağzına ne geliyorsa ölçü gözetmeksizin söylemeye devam ediyor. Avrupa ülkeleri, abd , kanada ve diğer destek verdiklerini söyleyenler savaştan kaçmak için Ukraynanın hava sahasına girmek ve kısıtlama yapmak konusunda bahanelere sığınıyor. AB ve ya NATO üyesi değil. Bu nedenle askeri güç olarak yardım yapamıyoruz. Yaparsak savaşa katilmamiz gerekiyor. Birde basın toplantısı yapan Ukrayna başkanının tavırlarına bakıyorum ama işgal altında bulunan bir devlet başkanı tavırlarını göstermiyor. Sinema oyuncusu olmasının bu davranışlarda önemli olsa gerek.

Rusyaya gelince dostlarım. Rusya karşısında 70 devlete yakın ülkeler yaptırımlar başta gülünecek kadar kısıtlamalara karşı sadece gülmekle yetindi. Bende güldüm. Nedeni ise müzik, kedi, kitap, okul, aryalara verilen elkoyma, kısıtlama. Batı ülkeleri fakirlestigi bir dönemde 7 adet deniz yatına el koydular. Bu yatlarin toplam bedeli 4.500.000.000.00 milyar dolar tutuyor. Birde diğer mal varlıkları da elden gidince Rus zenginlerin zorda bırakmak için batı ülkeleri bir birleri ile yarışıyorlar. Ruslar da bu durum karşısında aynı el koymaya karşılık veriyor. Alsana, ver bana, yolumuz uzun bir doğruda buluşsun. Sonra tekrar paylaşırız.

Kısacası dostlar zenginin malı, fakirin çenesini yorarmış. Bir de ülkemizde yayın yapan ulusal tv ler için de harika bir fırsatoldu bu Ukrayna-Rusya arasındaki savaş. Girdi girecek, işgal etti edecek, kanlı bir savaş olacak. Derken Ukraynadan göç baslayacak. Hem de insan seli gibi bir göç olacak. Benim şaşırdığım şey şu; bizim ülkemizde öyle müthiş savaş uzmanları çıkıyor ki, gerçekten askeri görevi olan, askerlikte önemli noktalarından Emekli olan subay ve generallerimiz o kendilerini uzmanlar karşısında küçük dillerini yutacak duruma geliyor. Her neyse cahil ulemalar, uydurukcu yorumcular gerçek uzmanlara kafa tutar durumda. Ne yazık ki bazı tvler de buna alkış tutuyor.

Gelelim asrın göçüne. İki gündür bazı TV’lerde Ukraynadan batıya asrın GÖÇÜ olmuş. Göç edenlerin sayı 1.400.000 bin civarında. Öyle bir göç anlatımı, öyle bir çileli gic ki; kadınlar, çocuklar perişan. Bütün zorluklar Ukrayna halkını anlatıyor. Ama tv kanallarında dış işleri bakanlığımızın 9 gün içerisinde Ukraynadan ülkemize sağ salim getirilen 9.500 bin kişi fazla anlatılmaz. Muhalefet liderleri bu başarıyı görüp tebrik etmez. Ülkenin savaşa girmesi için, s400 lerin iptalini, Rusyaya savaş ilan edilmesi gibi vatan hainliğine varacak anlatım yapıyor.

Guneyimizde yer alan Suriye ve Iraka kimse yer vermiyor. Muhalefet liderleri Suriye ve Iraklı göçmenler ile ilgili konuşurken söylemlerini elestirmezler. On yıl içerisin ilk önce Irakta abd zulmü sonucu göç eden Kürt vatandaşları, Türkmen vatandaşları Göç ederek Türkiye Cumhuriyetine 1.600.000 bin ki sığındı. Suriyede Esad canisinin yaptığı bombardıman sonunda yine Türkiye Cumhuriyetine 4.500.000 bin sığınan insanlar. Bu sığınmacılar öyle bir sığınmaya çalıştılar ki batılıların bu insanlara hiç bir acıması olmadı. Olmadığı gibi yardıma bile yanaşmadılar . Görmediler, yardım çığlıklarına kulaklarını tıkadılar. Avrupaya sığınmak isteyenleri Yunanistan askerleri göçmen botlarını delerek Turkiyeye sığınmacıları geri göndermek için çalıştı. Beş yılda 600 bin üzerinde sığınmacı ege denizinin soğuk sularında haya veda etti. Çoluk çocuk demeden Avrupalıların kalleslikleri nedeniyle yaşamlarını yitirdi. Bu kişilerin gocleri yılın, asrın GÖÇÜ olmuyor ama Ukraynanın göç edenleri asrın GÖÇÜ oluyor.

Dostlar. Çok ama çok üzgünüm. Anlatılacak olanlar gerçek olsada yeterli bir anlatım ve gerçekleri görecek insan görmek mümkün değil. Muhalefet devlet bize bilgi versin diyor. Sonra kin kusmaya başlıyor. Kin kustuğun devlet yöneticileri siz nasıl güvensin. Gizli bilgileri size verseler, bu bilgileri ilk ifşa edecekler sizlersiniz. Buna rağmen bilgilendirme isteğine devam ediyorsunuz. Küfrü bırakın!. Hakareti bırakın! Yalanı ve iftirayı bırakın! Dolandırıcılığı bırakın. Bırakın ki; devleti yönetenler sizleri değerlendirmeye alsın.

Bu günlük bu kadar ile yetinelim.

Sağlıcakla kalalım.

05.03.2022 / Cumartesi/ Karabağlar

Hüseyin Durmuş

Emekli edebiyat öğretmeni

Şair yazar

www.kafiye.net