GÖZLERİN KADAR DERİN

Öyle bir yakmış ki o kor bakışlar gözümü
Özümü kör etmiş körkütük âşık üstelik
İstedik sadece seyredelim özenle çizilmiş hatları mahveden hatları
Katları çıkalım hayranlık köşkünde tek nefeste
Üst üste konunca beğeni şablonuma tıpatıp oturmaktasın
Durmaktasın zirvesinde ve vurmaktasın yüreğimde çılgınca
Aklınca çıkılmaz girdaplara umarsız iterken
Erken inen gecede başka yörüngelerde gezmektesin
Ezmektesin kibre dair ne varsa içimde
Bir biçimde eğitmekte ve canıma yetmektesin
Bitmektesin ufukta son süratte
Saatte binlerce mil kat etmektesin
Kahretmektesin ne yaptığının farkında değilsin
Eğilsin baş kaldırmaya kalkarsam zulmüne belim
Elim cezalara çarptırılsın ruhum ve bedenim
Benim olmayan aklım bile dibe vursun
Kurusun hakkında konuşursam dilim
Bir milim aleyhine dönerse
Sönerse yaktığın ateşler dağımda
Sağımda solumda yılanlar kaynasın
Aynasın ruhumun karmakarışıklığına
Işıklığına ışıksın ve rakip her halükârda her güneşe
Gün eşe yürür kavuşur dağların ardında her gece
Nece anlatırım ki Şiir’im anlaşılmaz derdim
Derdim ki ‘Hissedilmemiş hisler bahçesinden sözler derdim
Serdim geleceğin yollara duygularımı anlatsınlar diye’
Niye ne kadar dillendirdiysem o denli suskun duygularım
Uygularım ne kadar anlatım biçimi varsa
Yarsa içimi yazarken her biri olup da birer ağıt
Kâğıt suspus yazı fersiz ve bir o kadar dilsiz onca şiirim
Şiir im Şiirya’mda şir pençesinde çırpınır binlerce nefessiz hece
Sadece sayfalar dolusu feryat ve şikâyet
Nihayet günün birinde harf seli durur
Kurur damarda kan kalemde mürekkep
Hep böyle gidecek değil ya ilelebet
Elbet sonu gelecek her sonlu gibi
Dibi görünecek derinde yerin
Derin bu mevzu göz bebeğim
Bebeğim gözlerin kadar derin

Onur BİLGE
www.kafiye.net