İnsan Dalgın Olunca



Nisan ayı gelmiş, hava yaz sıcağını andırıyor. İzmir’de ilkbahar mevsimi çok sınırlıdır. Bahar geldiğinde yaz sıcaklarda gelmiş demektir.

Okulun merdivenleri başında nöbet tutan öğretmen Mehmet bey öğrencilerin hareketlerini izliyor.

– Öğretmenim, nasılsınız?

– Bomba gibiyim. Sen nasılsın? Dersler tatile çıkmıyor değil mi?

– Bu sene tatile çıkmak istemiyorlar.

Merdivenlerden bayan öğretmen telaş içerisinde basamakları hızla inerek Mehmet Şahin beyin yanına gelerek.

– Mehmet Şahin bey, Mehmet Şahin beyi gördünüz mü?

– Hayırdır öğretmenim?

– Soru sorma öğretmenim, gördün mü, görmedin mi?

– Gördüm öğretmenim. Az önce aşağıda müdür baş yardımcısı ile konuşuyorlardı. Sanırım hala orada olsa gerek.

– Ben hemen oraya gideyim, kaçırmayayım.

– Tamam öğretmenim, hemen aşağıya inerseniz dışarı çıkmadan yakalarsın.

Bayan öğretmen hızlı hızlı merdivenleri inerek Mehmet Şahin beyi bulmaya çalışacaktı.

– Aaaaa, öğretmenim! Öğretmenimiz sizi arıyor, sizi size soruyor, sonra sizi bulmak için aşağıya iniyor.

– Doğaldır, olur bunlar.

– Nasıl öğretmenim?

– İnsan dalgın olunca bunlar olur. Kafası bir yere takılınca konuşmalarında, sorularında bu tür durumlarla karşılaşmak mümkün.

Tam bu sırada Mehmet Şahin beyi aramaya inen Bayan öğretmen:

– Aşk olsun Mehmet Şahin bey, benimle dalgamı geçiyorsun, diyerek söylene söylene merdivenleri çıkıp Mehmet beyin yanına geldi.

– Öğretmenim, Beni tanıyorsun, Beni biliyorsun. O soruyu bana sorunca benimle dalga geçtiğini sandım. Öğrencimiz bu duruma şaşırdı.

– Kusura bakma bu gün kafam çok karışık. Sanki fırtınalar kafamın içerisinde koşturmaca oynuyor.

– Tamam öğretmenim. Benden ne istiyorsunuz, sorunuzu alayım.




04.12.2021 cumartesi/Karabağlar

Hüseyin Durmuş

Emekli edebiyat öğretmeni

Şair yazar
www.kafiye.net