İki bilinmezli Bir Çözülmez Senklemin

Aşk-ı mechûlündeyim.
İçim pervâsız nâralar atarken,
Lisanım lâl u sükûtlarda.
İbresi şaşmış kırık bir terâzî,
Şirâzesi kaymış kitap gibi yüreğim.
Şûh kahkahalarımı ellerimle gömdüm lâhitime
Lime lime doğradım cenderemde sevdamı
Ağır aksak, kör, sağır şimdi hayallerim
Eyy nafile umutlarına daracık kefenler diken elâ gözlerim.
Ben sana elleriyle dizlerini döven,
Gecelerce boynu bükük ağlamayı,
Acılara bodoslama dalmayı öğrettim.
Kırkikindi yağmurları misali,
Ağla şimdi iyi ağla gözlerim.
İşte yine el ayak kesildi yollarda.
Geceler avaz avaz haykırır yüzüme.
Sam yelleri sensizlik makamında,
Yalın alazlarıyla bembeyaz gülerime,
Hüzzâm şarkılar söyler.
Bir bir boynunu büker
Ucu yanık kağıdıma mısrâlar.
Dertlenir gökyüzüm,
Bulutlar halime ağlar,
Gece mavilerim, al güllerim solar.
Ve sonra,
Küser gider penceremden kumrular.
Sen,
Miâdı dolmuş zamanların kanatsız kuşu…
Eyy
Vakitsiz öten sarı kanaryam,
Sen ki,
Sol yanımda dem dem kanayan yaram…
Ahh be gültanem, birtanem…
Buladın gözlerini yine leyl-i zifîrime,
Sensizlik çöktü odama derinden.
Uzatsan ne çıkar uzakltan leblerini
Ben, sana geç kaldım, sen bana erken
Aşılmaz dağların ardındasın
Iraksın firâksın, ne diyem
Ahh be canparem , birtanem
Sen bana yasaksın , ben sana mahrem.

Sevim Çiçek Karadeniz
www.kafiye.net