Elini Tutmayacağım Karanlık



Hançer öfkenin örsünde,

Kim besleye bilmiş ki düşleri

Bütün yanları ince ve düğümlü…




Bir kere belleğe harmanlanmış

Sübyan odalarda anlatılmaz acıları

Ya duvarların pencereleri ses vermezse?




Zaten karanlığın mavzeri

Sürüklemiş güzergahın ortasına

Açılmış 80’li ve 90’lı yıllara

Perçinlense ne çıkar tümü ciğerime?..

Yeni ve güçlü olmalı soluklarım

Kurguyla gerçeğin iç içe geçtiği

Farklı hayatlara karışmalı

Şimdinin tam ortasına!..




Işık yokluğu mu desem

Yoksa ardına gizlenen sırları

Nasıl da sabah alacaları eğirir boyunu

Boz bulanık üşür uykumu!..



Kaçak gökyüzüne dokundu prensesler,

Umutsuz romantikler!..



Her şeye rağmen

Süren aşklarla dönen Dünya’dayım.

Bir gezginin

Yalanların ihanetleriyle

Biri direncimi buldu, getirdim dese!..

İç sesim sanki arı kovanı gibi

Dilimde yeşilin, mavinin

Kara mizahla bezeli satırları

Bir pencere açıyorum yine de yaşamam için.




Gecenin içinden 10.10. 2017 Salı
İlknur Yıldırım
www.kafiye.net