RENKLER, TAŞLAR.. ???

Taşların insanların üzerindeki etkilerden hep bahsedilir ama ben hissedilir bir etki fark etmedim.

Ulusal, uluslar arası kültürel ürünlerin sergilendiği, tanıtıldığı stantları geziyorum. Bir stant var ki galiba sadece benim ilgimi çekiyor. Gezenler içinde orada zaman geçiren pek fazla ziyaretçi de yok. Sadece uzaktan bakıp bakıp geçiyorlar.

Zayıf, biraz yanık, saçları düz ve uzun, elmacık kemikleri çıkık gayet ciddi bir kadın bekliyor standı. Bir Kızılderili stantı burası. Kızılderililere karşı sebebini bilemediğim bir ilgim, bir merakım olmuştur her zaman. Stanttaki ürünleri tek tek inceliyorum. Doğayı ve doğadaki varlıkları sembolleyen birbirinden farklı, renk renk, çeşit çeşit ürünler sergileniyor. Birbirinden farklı anlamlar taşıyan onlarca taş örnekleri, doğanın korkunç güçlerine karşı koruyan, insanın ve tüm canlıların kötü elektriklerini engelleyen taşlar, yağmur taşından şimşek taşına; ateş taşından kurt gözüne… kadar doğanın olumsuz enerjilerinden koruyacak birçok taşı saydı bana kadın. Sonra da:

-Affedersiz, burcunuz neydi?

Kova, dedim.

Eline turkuaz renginde bir taş aldı ve zor bir insan olmalısınız, siz mutlaka bu taşı kullanmalısınız. Belki kuralcı değilsiniz ama mükemmeliyetçi bir kişiliğe sahip olabilirsiniz. Bazı eksiklikler sizde moral bozukluğuna sebep olabilir. Doğa, siz ve sizin gibi insanları çok sever; eminim siz de doğayı çok seviyorsunuzdur. Fakat unutmayın sevdiğiniz o doğa sizi de sınava tabi tutabilir, dedi

Evet doğayı çok seviyorum ama biz sınavımızı doğadan bilmiyoruz, dedim.

Taşı uzattı

– Kullanın bu taşı, size faydası çok olacaktır dedi

-Kızılderiliye benziyorsunuz, Kızılderili misiniz, dedim.

Hayır hayır… sadece kanada da kızılderililerin içinde on beş yıl kaldım. Hem onlara benzedim hem de onların kültürüyle yoğruldum. Aslında Tatar’ım, dedi. Taşların, renklerin gücünden, iskelet parçalarından, gizli güçlerden, şifacılardan, kabilelerden, reislerden, uzun tamlamalı isimlerden…Sıçrayan su’dan, Kızıl bulut’tan, Oturan boğa’dan… hayli bahsettik . Gerçekten donattı beni Kızılderili kültürü, yaşamı ve özellikleriyle.

Hatta Kızılderilileri tanımak istiyorsanız mutlaka “ Kalbimi Vatanıma Gömün” kitabını okumalısınız, dedi.

Tekrar kadın:

– Bu taşı kullanmalısınız.

Ne kadar olduğunu, ücretini sorduysam da… hediyemdir dedi.

Hanımefendi siz onu bana hediye etmeyin, Şu Kızılderili başlığıyla bir resmimi çekin hatıra kalsın, dedim.

-Aslında resim için hiçbirini kullanmıyoruz. Fakat buyurun bunu takın hatta Kızılderili çadırının yanında çekiyim resminizi.

-Ama sizi pek tanımayabilirler.

dedi ve güldü.

(Gerçekten de öyle oldu. Pek tanımadılar.)

Peki, dedim ve başlığı takıp Kızılderili çadırının önünde resmimi çekti. Bu sırada tabiki ziyaretçiler başımıza üşüştü ve herkes de bir resim çekinme merakı başladı.

Kadın, bu çekimin parayla olduğunu söyler misiz, demesin mi!

Şaşırdım kaldım. Hayli de yüksek bir miktar söyleyince;

Ne yapıyorsunuz siz? Bu fiyata kimse çekinmez dedim.

Zaten ben de çekinmemesi için böyle bir şey söyledim demesin mi,

Neden böyle bir şey yaptınız, böyle para kazanamazsınız ki, dedim.

Ben burada para kazanmak için bulunmuyorum. Sadece kültürü tanıtmak için bu işi yapıyorum, dedi.

Yine şaşırdım.

Hayli sohbet ettik. Kutsal ruhlardan, şifacılardan, doğa üstü güçlerden, renklerden, süslerden kemiklerden….

Alfredo Rodriguez!i tanıyıp tanımadığını sordum.

İsmini çok duydum ve tablolarına hayranım, dedi.

-Peki, siz nerden biliyorsunuz?

Resimle ilgilendiğimi anlattım. Renkler girdi devreye, doğa girdi, doğaya saygı, insana saygı girdi… ve tekrar sordu:

-Uğurlu diyebileceğiniz ya da sevdiğiniz renk?

Mavi, dedim.

Neden?

İnsana rahatlık, huzur verir ve sakinleştirir. Yiyeceklerde olmasa da mavi, yeryüzünde en çok karşımıza çıkan renklerden biri, mesela gökyüzü ve denizler. Özgürlüğü, huzuru ve sonsuzluğu ifade eder. İnsana rahatlık ve huzur veren, dinlendirici bir renktir. Mavi duyarlılık, olumlu düşünceler ve ilerleme arzusunu temsil eder. Bunların yanında bu renk, akılcılığı, yeteneği, mantıklı düşünceleri temsil eder. Ciddiyet, gerçekliği ve bağlılığı da belirtir. Ayrıca kötü inançlardan, zehirli hayvanlardan koruduğu inancı da var, bu yüzden eskiden kapılar sıklıkla maviye boyanırdı.. boncukların mavi oluşu …gibi anlattım mavinin nedenini.

-İşte, bunun için bu taşı seçtim, sonuçta turkuaz da mavinin bir tonu.

Parasını vermeye çalıştıysam da almadı. Kaybettim taşı, eksikliğini de hissetmedim, faydasının farkına da varmadım. Ama Kızılderililerle ilgili hayli bilgiye sahip oldum.


Ergun Bilgi
www.kafiye.net