BİR KADIN BİR MUAMMA

Gülümseyerek uzattı elini bana,
Oldum mest-i aşkın estiği bir fırtına.
Sükûneti kırdı inzivadayken kalbim,
Yıllar sonra bir kadın, yeni bir muamma.

Ürkek tuttum ellerini ve titreyerek,
Günahkâr gözyaşlarıma sünger çekerek,
Yok hiçbir manası, duygularım kaosta,
Korkuyorum bu kadın ruhumu biçecek.

Suskunluğunu bozdu, üç-beş kelâm etti,
Hem canım hem aşkım hem sevgilimsin dedi.
Bırakmışken bu sözleri şiirlerimde;
Yeniden gözlerime fer-i ateş geldi.

Sarılmak istercesine baktı yüzüme,
Beklemeden cevabı, dolandı belime.
Sıcak nefesiyle eritti bedenimi,
Bir kez daha aldım bir kadını gönlüme.

İyi mi, kötü mü? Kadın gibi bir soru.
İyi olsa tahtın, kötü olsa bahtın bu.
Her gülümseyen gözü alırsan gönlüne;
Yönü unutur, şaşırırsın sağı solu.

Baktı ki; altından köşk yapmışım gönlüme,
Kuruldu tahta hanımefendi gönlünce.
Taht onun, baht onun, gerisini neylesin?
Neylesin bu mecnunun düşleri nerde?

El uzatıp göz süzer sonra dönüp gider,
Bu aşk fazla gelir ya da tüketip gider.
İlgi,sevgi çiçek verdim o istemeden,
Mevsimsiz aşklar böyle bir hazanda biter.

Ne beceriksiz aşıkmışım şu dünyada,
Yine tutturamadım mevsimi bu aşkta.
Sevgili sevgiyle sulanınca soluyor,
Mevsimler mi değişti, aşıklar mı yoksa?

Eski zamandan bilirim bu bilmeceyi,
Ne çözmüşlüğüm vardır, ne çözen bir kişi!
Olmadı geçen kadın bilgisi dersinden,
Ne büyük sınavmış bu kadınlar ya Rabbi!

Kasım 2007
Evlin ELVİNCE
www.kafiye.net