dedi gitti…




Katreden katreye aktım da durdum
Haberdar mı umman sor dedi gitti
Hayata şöyle bir baktım da durdum
Görüneni hayra yor dedi gitti


Aşkın diyarında söylerken maval
Hamlıkta az daha şişmeli kaval
Aklına düşeni denginse sev al
Unutmak çok zaman zor dedi gitti


En zade duyguda kalbi okşayan
Sevgiyi taşımak takdire şayan
Nasibe düşeni bahane sayan
Mücrimler ortada var dedi gitti



Beklemek, kavuşmak uzayan süre
Kerem’in sinesi benzer kömüre
Evvelden ahire geçen ömüre
İki sela vakti dar dedi gitti


Yitmişe pişmanlık duymak nafile
Hüznün adresinde dolaşır çile
Edebin yoksunu zehirli dile
Kalbi teslim etmek ar dedi gitti


Her gün doğan günde türlü alamet
Bilinmez nerede kopar kıyamet
Mevladan sabırla iste selamet
Umutla arada dur dedi gitti


Sevap çizgisinin ötesi haram
Arzın boşluğuna takılmış meram
Uzanıp kötüyü almak vesselam
İnsanı zarara kor dedi gitti


Bülbül gagasından dökülür dane
Bolluk sofrasında şenlenir hane
Ademin duası kime şahane
Gönülden gönüle sır dedi gitti.

Nezahat Yıldız Kaya
28’kasım’14
www.kafiye.net