TÜRK’ÜM BEN

Medeniyet götürmeye atalarım çıktı yola
Ufku deldi kartal gözüm, eğilmedi yüzüm benim
Yaradan rahmet eyledi, yayıldılar dört bir kola
Ferman oldu sağa sola, al mühürlü yazım benim

Ak tolgalı beylerimin üç kıtada rüzgârı var
Set çekmedi bu inanca ne yağmur, ne ayaz, ne kar
Kılıç, kalkan, bozdoğanla, cenge koştu her şahsüvar
Fethedildi nice diyar, silinmedi izim benim

Râm olmadı küheylanım, ne dik yokuş ne yarlarda
Şaha kalktı, nal parlattı, gedik açtı hisarlarda
Kızıl, siyah yeleleri kıvılcım saçtı narlarda
Altaylar’da, bozkırlarda havalandı tozum benim

Gönüller yapmaya geldim, önemsemedim biçimi
Talancılık nedir bilmem, hatta ezmem tek bir çimi
Çözemeyen düşman olur, yârenler okur içimi
Kimi coştu aşkla, kimi inildedi sazım benim

Seciyem dürüstlük, mertlik; budur Türk’ün eri, kızı
Kılıcım haine keskin, kurtulamaz olsa tazı
Alın yazım ta ezelden, hele gel, kolaysa kazı
Ölen şehit, kalan gâzi, yeminimdir sözüm benim
Kutuplardan okyanusa bayrak çekti özüm benim

ZEMBEREK KAÇKINI SAATLER – şiir kitabımdan

Mücella Pakdemir
www.kafiye.net