KALEM Mİ ELİNİ TUTUYOR, SEN Mİ KALEMİ TUTUYORSUN?


Merhaba sevgili dostlar, nasılsınız, iyi misiniz? Ben halimden inanın çok güzel bir yaşamın verdiği güzellikleri yaşamaya çalışıyorum. Allah her şeyi dostların hizmetine en güzel şekilde ikram eylesin.

İnsanlar günlük yaşamlarında yorgunluklarını atmak için değişik faaliyetler içerisinde bulunurlar. Bazıları şarkı söyler, bazıları sırtüstü yatar, bazıları da eline bir kalem alıp karalama yaparlar. Sonuçta duygu ve düşüncelerini değişik davranışlarla ifade eder. Önemli olan yorgunluk atmak ve boş zamanını değerlendire bilmek güzel duygudur.

Günümüzde yazı yazmayı meslek edinenler vardır. Yazarlık, şairlik, köşe yazarlığı, eleştirmenlik…. Peki bu işlerle meşgul olanlar çalışmalarında: ” Kalem mi elini tutuyor, elin mi kalemi tutuyor? ” bu konuda ne dersiniz? Ben bu sorunun cevabını arıyorum. Bana bu konuda yardımcı olmak ister misiniz? Böyle bir soruyu kaç kişi aklına getirmiştir diye ben şimdiden düşünmeye başladım.

Sevgili dostlarım. Ben hasbelkader kader yazı yazmaya çalışıyorum. Yazılarımı yazarken kullandığım kalemi elimle ben tutuyorum. Hem de kalemi; büyük bir aşk ile, sevgi ile, özlem ile, sevda ile tutuyorum. Kısacası kalem.elimi değil, ben kalemi elimle tutuyorum. Böylece ben kalemin değil, kalem benim eserim olmuştur. Keşke bütün yazan dostlarımda elleriyle kalem tutsalar. Beni üzen bir durum ise bazı kişilerin elini kaleme teslim etmiş ve kalemin esiri olmuşlar.

Kalem bir kişinin elini tutup onu esir alıyorsa inanın bu kişi çok tehlikeli bir durumu oluşturur. Kısaca bu Durmuş anlatmak isterim sevgili dostlarım. Yalnız anlatacaklarımdan dolayı beni hoş görü ile karşılayınız.

Elini kaleme teslim eden kişiler aynı zamanda ; düşüncesini, kalemini, aklını, söylediklerini de kiraya vermiş olur veya tamamen kalemin esiri olurlar. Kalemin esiri olanlar ilk önce insanlara saygı göstermezler. Kendi düşüncesine saygı göstermeyenleri küçük görür. Kendi düşüncesi doğrudur ve bu doğrulara karşı gelen kişiler bağnaz, yanlı, satılmış diye nitelendirilen. Bu tür kişiler aynı zamanda bilgi hırsızlığında da önde giderler. Makale, roman,deneme yazılarını yazmadığı halde kendi yazılarıymış gibi yayına verirler. Hele bir de şair geçinenler var ki; bu alanda son zamanlarda hırsız şairler mantar gibi türediler ve bu kişiler çaldıkları şiirlerle kitap bastırıp satıyorlar. Bazı hırsız şairler aynı zamanda çaldıkları şiirleri beste yaptırıyorlar.

Kaleme elini teslim eden kişiler siyasete de yon vermeye çalışıyorlar. Kendilerine verilen sözleri, yalan yazıları, sahte belgelerle iftira kampanyasına baslar. Yalanları ortaya çıkınca yalanları üzerinde ısrar ederler. Kendi siyasi görüşlerine oy vermeyenlere her türlü hakareti yaparlar. İslam inancına ellerinden geldiğince saldırırlar. Kendilerini laikçi olarak göstererek, laikçiliği özgürlük diyerek inançlara saygısızca davranış gösterir ve toplumdan dışlamaya çalışırlar. Kısacası sevgili dostlarım elini kaleme tutturanlar kişiliğini, benliğini, özünü, duygularını kiraya vermiş veya satılmış kişilerden olurlar.

Dostlarım, kalemi kişi eline alıp tutuyorsa bu kişi artık çok önemli kişidir. Bu tür yazar, düşünür, bilim adamları kaleme hükmeder ve kalem asla yanlışları yazmaz, yazamaz! Yazdıkları zaman; huzuru,saygıyı, güzellikleri, doğruyu, ahlaklı olmayı anlatarak insanlara, topluma önderlik etmeye çalışırlar. Yazdıkları hiç bir zaman yıkıcı, kırıcı, küçük düşürücü, iftiraları içermez. Bu konuda örnekleri çoğaltmak mümkün sevgili dostlarım.

Kısacası dostlarım dikkat etmemiz gereken önemli nokta sudur; kalemi eline tutturmak değil, elinle kalemi tutmak önemlidir. Kalemin esiri değil, kalem sizin eseriniz olsun.

Saygılarımla.



20.04.2021 Salı/ Karabağlar

Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazar.

www.kafiye.net