DOĞMAK ÖVGÜDÜR

7 bölüm 7

– Kamran, belki düşüncelerinden kurtulabilirsin, belki gitmezsin..

Anne babana bak bulut gibi dolmuşlar Gözlerindeki korkuya bak, yıllarca seni kaybetme korkusuyla yaşıyorlar, Lala onu aklından çıkarmak istedi.

Ve Kamran yine Lala ‘ nın sözlerine karşı protestosunu dile getirdi.

– Hayır Lala. Yıllardır bu günü bekliyorum, adımla silmek istiyorum o lanet olası ′′ detdom ′′ lekesini. Yolumu nasıl engellemeye çalışıyorsun? diyerek, Kamran gitmeye hazır.

– Lala elini tuttu ve kaynanasının yüzüne baktı, ben de geliyorum dedi. Renkli bir hazine gibi soldu gökyüzü. Gözleri bulut gibi dolsa da Leysa ‘ yı engellemeye çalışıyordu.

Kamran Gökyüzünün önünde diz çöktü ve ellerini tuttu.

– Anne, lütfen beni de anla. Beni çok sevdiğini, severek büyüttüğünü biliyorum. Seni ve babamı çok seviyorum. Ama ben de anne çocukluğunun nasıl olduğunu görmek ve yaşamak istiyorum.

Gökyüzü kendi canına kıyar, oğlunun umutlarına değil. Bu yüzden ona serbest seçim verdi.

– Sadece mutlu ol oğlum. Karar verirsen ne yapabilirim? Seninle geliyorum diyerek ayağa kalkayım derken, Aminnnn omzuna bastı.

– Hayır Sky, sen gitme. Kalbin hasta. Bu nankörlüğü kaldıramaz senin zayıf olan yüreğin gülüm yüzünü kamrandan çevirdi.

Kamran, babasıyla birlikte ona ′′ dur ′′ işareti verdi, baba ′′ demesine rağmen

– Kamran ‘ a karar verdin.

Ve gökyüzü yeniden yükseldi ve Amini yakaladı.

– Âmin canım, Kamran ‘ ı bugüne kadar getirdik. Onu bugün hiç yalnız bırakmadık, ben bırakmayacağım. Ben de gidiyorum.

– Sky ‘ a gitmiyorum. Bunlarla başa çıkamıyorum.

Sen de kendini bil. Ama kalbini koru. Unutma ki bundan sonra yine de birbirimize çok ihtiyacımız olacak.

Gökyüzü ellerini kocasının saçlarında gezdirdi.

Seni asla yalnız bırakmayacağım Aminnnn, asla deyip Kamran ve Lala ile birlikte evden ayrılmayacağım.

Kamran yetimhanenin bahçesinde yürüyor, teselli bulamıyordu. Bazen nişanlısı Lala ‘ nın omzuna başını çeviren gökyüzünün annesine bakar, yüreği titrerdi.

Gökyüzü gözlerini bir noktaya kadar imar etmiş ve uzun zaman önce hayal etmişti.

– Kamran oğlum kaçma yine ter dökersin.

– Korkma anne terlemeyeceğim.

Kamran bahçede topun arkasından koşuyor, babasının koruduğu kapıya ′′ gol ′′ atmak istiyor.

– Ooo oğlumuz şampiyon göğe bak, babasının koruduğu kapıya ′′ gol ′′ attığını söyledi, Âmin Kamran ‘ a sarılıp çimlere uzanıyor.

Baba, seni ve annemi çok seviyorum.

Çünkü annen ve ben seni seviyoruz oğlum yüzünden öpüyoruz.

Gökyüzü ikisini de kucaklıyor, bu mutluluğun kenarında kalmak istemeyerek. Shadrag gülüşlerin sesinin altında iken, Gökyüzünün ayaklarına dokunan top onu hayallerden ayırdı.

– Üzgünüm teyzeciğim, küçük bir çocuk topun senin için değersiz olduğunu söyledi. Gökyüzü çocuğun saçlarını benzer şekilde öptü ve topu ayaklarının altına aldı ve uzattı.

Sarı saçlı ve topuklu kadın kapıda belirdi. Yetimhanenin bahçesine girdi, Kamran ‘ ı geçti ve patronun odasına gitti. Birkaç dakika sonra Kamran ve ailesi odaya davet edildi. Kamran girince o kadının güvenmeden geçtiğini gördü. Ama kadın ağlıyordu.

Kamran bir kadına baktı yetimhane başı hanım Jamila. Bayan Ms. Jamila o kadını Kamran ‘ a gösterdiğini söyledi.

– Kamran, yerli anneni arıyordun. İşte anneniz, hanımefendi. Tarana. Kamran bir kadına bakmak için döndü ve gökyüzüne baktı. Kadın ayağa kalkıp Kamran ‘ a sarılmak istediğinde Kamran eliyle ′′ dur ′′ işareti verdi.

– Önce söyle, neden beni doğurdun sonra da bıraktın?

Kadın timsah gözyaşları döktü, dil konuşmaya çalışıyor.

Oğlum, evet baban ben sana hamileyken bizi terk etti. Ve gece gündüz çalışmak zorunda kaldım.

Sen doğduktan sonra olmazdı. Ben de kovuldum. Durumum çok ağırdı. Seni hayatta tutmak için burada bıraktım. Buraya sık sık gelirdim ama seni göremedim. Birinin seni evlat edindiğini biliyordum. Ve kurutucunu yıkmak istemedim. Ama yıllarca yüreğimde yara gibi açıp durdun oğlum diyerek ayağına düştü ağlamaya başladın.

Kamran kadının gözyaşlarını sildi ve ona sarıldı. Kadın yüreği dertliymiş gibi davranıyor Kamran ‘ ın sorularını yaymak istiyormuş. Oğlum, eve gidelim benimle, sana her şeyi anlatacağım.

Gökyüzü bu sahneyi izlerken sessiz ve sessiz, gözyaşlarını tutamadı.

Sonunda Kamran karar vermek zorunda kaldı, kiminle gideceğine.

Kamran Lala ‘ ya yaklaştı ve kulağına fısıldadı. Lala, bunlardan hangisi benim annem sanıyorsun?

Lala fısıldama ile cevap vermedi. Ayağa kalktı ve yüksek sesle söyledi.

Kamran annen ne diye soruyorsun bana Sana duymanı söyleyeyim.

– Geceleri şafağa kadar uyanık kalan, seninle oynayan, başını yastığa koyup uyumayan annen.

Annen seni hastalıkta iyileştirdi ve sen ağladığında gözyaşlarını sildi.

Kimse senden ve acından habersiz değildir.

Annen sen düştüğünde kolundan tutup ayağa kalktı bu kapının önüne atan değil.

Annen seni bu yaşa getirdi.

Bu yaşta kimse seni sahiplenmek istemez.

– Kamran, annen bir köşede boğuluyor, sessizce, ağlıyor içeride.

– Timsah gözyaşları, dil değil. Bundan sonra bu sana bağlı. Ben sözümü söyledim, o oturdu dedi.

Sarı saçlı kadın ağlıyor kamran gel benimle ablan seni evde bekliyor Geri dönmek istemiyorsan dedi.

Kamran gökyüzünün boynuna sarıldı ve dedi ki. Annem canımı yakma bir süre doğduğum annemle gidiyorum ablalarımla kardeşlerimle buluşayım Ama unutma sen benim annemsin alnından öptüm. Gökyüzü kalbinin çöktüğünü hissetmesine rağmen ayağa kalkmaya çalışıyordu. Susuyor oğluna bir şey söylemedi Kamran zaten kararlıydı. Onun aklını başından almak mümkün değil. Kamran Tarana hanımla kapıdan çıkmak istediğinde Lala ona… Kamran ′′ dedi.

Kamran dönüp arkasına baktığında Lala nişan yüzüğünü parmağından çıkardı ve yanına geldi ve Kamran ‘ ın avucunu açtı ve yüzüğü oraya koydu. Ellerini sardı ve dedi ki. Eğer yüzüğünü de yanında götüreceksen. Sama teyzenin gelini olurdum ama nişanlın değil. Kamran Lala ‘ nın kolunu tutmak istediğinde Lala öfkeyle kolunu aldı ve elini çekti.

– Ne zaman dönsen o yüzüğü parmağıma takıyorsun, geri dönmezsen başkasının parmağına takıp Samaya ‘ nın kolundan tutuyorsun. Dur, Gökyüzü Ana, gidelim. Bundan sonra sana hem gelin hem kız olucam Kamran hanımla gitti Tarana hiçbir kelime söylemeden.

Gökyüzü dayanamadı. Lalenin eline tutunup yetimhanenin bahçesinden düştü. Ondan daha zayıf olan kalbi adımlarına engel oldu. Gökyüzü kötü bir durumda uzanıyordu ve Lala Samaya Teyze diyerek ağlıyor ve onu uyandırmaya çalışıyordu.

– Merhaba Amin amca çabuk gel, Anne Sama tutkusunu kaybetti. Acil aradım hastaneye götürüyoruz.

– Âmin, bu sözü duyan tek kişi desteği yerine koydu, arabanın anahtarını aldı ve garaja koştu.

– Ah gökyüzüm ah. Gitme dedim kalbin kaldıramaz arabayı çalıştırdılar Hastane evden çok uzaktı, yollar da trafik. Ami ona sahip olsaydı tüm arabaları tutmaları için yalvarır ve gitmesine izin verirdi.

Acelesi vardı, arabaların arasına yüksek hızda gidiyordu ve kendine söylüyordu. Gökyüzüne katlanıyorum. Geliyorum, ölmene asla izin vermem diyerek ağlıyorum, ağlıyorum, kirpiklerinin üzerinde duruyorum ve yolu görmene engel oluyorum.

Belki de bu yüzden yaklaşan kamyonu göremedi. Ve gökyüzüne kavuşmadan önce sonsuza dek gözlerini kapattı, Skyam dedi.


Devamı var.


Metanet Duygulu
www.kafiye.net