DOĞMAK ÖVGÜDÜR


4 bölüm 4


Sonunda beklenen an geldi. Gökyüzünün neşesi yere sığmadı o gün. İlk defa canından çok sevdiği oğlunu okula götürüyordu.

Kamran bir eliyle annesine, bir eliyle babasına yapıştı bugün onları kaybedeceğinden korktu.

Kamran ‘ ın gözlerinde anne ve babasını hiç bırakmayan bir korku vardı. Atılma korkusu.

– Anne, benimle derse gelir misin?

– Hayır oğlum, öğretmenler izin vermiyor.

– Peki ya babam?

– O da gelemez bebeğim. Korkma bak öğretmenin ve sınıf arkadaşların seninle olacak.

Kamran elini anne ve babasından aldı ve ayakta tuttu. Dudakları sarılı bir şekilde dedi ki: ′′ O zaman okula gitmiyorum.”

Gökyüzü ile Âmin yanaklarından öpüp dilini tutmaya çalıştılar. Âmin oğlunun küçük ellerini aldı ve dudaklarına yaklaştırdı:

Bak oğlum, okula gitmezsen büyümezsin. Sonsuza dek bu kadar küçük kalacaksın. Arkadaşların büyür doktor mühendis olur bakarsın ağlatırsın Bunlara katılıyor musunuz?

Kamran biraz akla geldi. Ve sonra babasının boynuna sarıldı ve dedi ki: ′′ Hayır babacığım, hayır, büyümek istiyorum.”

– Evet, o zaman okula gitmeliyiz.

– Baba, beni ne zaman okuldan alacaksın?

– Dersiniz biter bitmez. Ve annen sana lezzetli yemekler pişirecek.

– Uraaa, sonra okula gidiyorum dedi ve çocukların kafasını karıştırdı.

Kamran sınıfta ikinci bölümde oturdu. Yanında da mavi gözlü sarışın bir kız var.

Sarışın kız Kamra ‘ nın yanına otururken yüzüne baktı ve gülümsedi ve sordu.

– Senin adın ne?

– Kamran. Peki ya sen?

– Lale.

Kamran o sarışın kızın adını beğenmişti.

Böylece Lala ve Kamran arkadaş oldular. Her gün aynı partide otururlar, derslerinde birbirlerine yardım ederler. Kamran Lala ‘ya o kadar kapalıydı ki eve geldiğinde bile Lala’ nın adı ağzından düşmüyordu.

Günler birbirinin yerine geçiyor, Kamran çoktan okula alışmıştı, sabahın okul açılmasını dört gözle bekliyordu. Bir gün Kamran Lala ‘ dan bahsederken, Âmin yavaşça Gökyüzüne fısıldadı: ′′ Yavrum, sanırım bizim oğlumuz da bizim yolumuzdan gidecek.” Gülümseyerek dedi ki: ′′ Hayır canım onlar hala çocuk, sen nesin şeyden bahsediyorum?”

Âmin velayet göğe baktı ve dedi ki: ′′ İyi de biz çocuk değil miydik? Aşkımız çocukluktan başlamadı mı?”

– Başladı. Ama biz ayrıyız, onlar ayrı.

Birden Kamran başını kaldırdı ve babasına sordu:

– Baba, ′′ detdom ′′ ne demek?

Ami ‘ nin dalağı sıkışmış: ′′ O kelime nedir oğlum? Bu sözü sana kim söyledi?”

– Babam bana söylemedi. Geçen gün sınıf arkadaşım Sanan Lala dövüştü. Lala ‘ ya ′′ detdom ′′ dedi, Lale de ağladı. Âmin Kamran ‘ a sarılıp ona sarılmak:

– Oğlum, bunu bir daha söyleme.

– Neden baba?

Çünkü bu bir lanet. İyi adamlar küfür etmez.

– O zaman Lala ‘ ya söylemelerine izin verme. Sonuçta Lala benim arkadaşım.

– Muhtemelen Lala ‘ nın babası öğretmenle konuşur.

Ertesi gün mola sırasında Kamran Sanan ‘ a yaklaşan astımdan fısıldadı:

– Sanan, Lala ‘ ya ′′ detdom ′′ deme. İyi çocuk küfür etmez.

Çocuk olsanda yetişkin gibi davransa çocuklarla gitmez Kamran ‘ ın sözü de büyük büyük güldü:

– Biliyor musun, ′′ detdom ′′ nedir?

– Hayır…

– Lala ‘ nın ailesi onu attı. Onu evlerinde tutanlar onu Detdom ‘ dan aldı, gerçek anne babasından değil.

– Detdom nedir?

– Yani sen de bir şey bilmiyorsun. Çocukların atılmasını sağlayan yer.

– Bunları sana kim söyledi?

– Annem bana o kızla oynama dedi, o bir ′′ detdom ′′ çocuğu.

Kamran Sanan bu sözle büyük hayal kırıklığına uğradı.

Eve döndüğünde babasına her şeyi anlattı. Sanki Ameen ve Skya okulunun sevinçleri gözlerinde dondu. Gökyüzünün rengi solduğunda Ami ‘ nin yüzüne baktı. Âmin o bakışların ne dediğini anladı.

– Bak oğlum, bir daha o Sananın yanına gitme. Lale iyi bir kız. Yetimhaneden alınan çocuklar kötü çocuklar değildir. Laleyi kim aldıysa anne ve babası da öyle demekki Anladın mı, akıllı oğlum?

– Anladım baba.

Babasının sözü Kamran ‘ ı yüreklendirdi. Çünkü Lala ‘ yı o kadar çok istiyordu ki onu terk etmek istemezdi.

Kamran o günden sonra Sanan ‘dan uzaklaşmaya çalıştı ve Lala’ yı elinden aldı.

Gökyüzünün kalbi teselli bulamadı. Kamran ‘ ın da bir gün yetimhaneden alındığını bildiği için korkuyordu. Ama Amin ona rahatlık verdi, korkularının üstesinden gelmeye çalıştı.

– Âmin, belki de Kamran ‘ ın okulunu değiştirmeliyiz?

– Neden, benim gökyüzüm?

– Korkarım ki çocuk Kamran ‘ ın da yetimhaneden alındığını öğrenecek. Kamran diyor ki o zaman çocuğumun kalbi kırılacak. Belki bizden yüz çevirir.

– Hayır, korkma canım. Oğlumuz akıllı bir çocuk. Deseler de inanmaz.

– Bilmiyorum, Aminnnn. Nedense bu fikir beni yalnız bırakmıyor.

Âmin üzülme canım dedi gökyüzünü yaraladı

*******

Yıllar öyle çabuk geçti ki sanki gökyüzünün mutluluğunu almak için acele ediyormuş gibi.

Kamran çoktan büyüdü, yedinci sınıfa kadar koymuştu. Büyüdükçe Lala ile olan arkadaşlık ilişkisinin aşk olduğunu hissetti. Ama yine de Lala ‘ nın yetimhanesinden alındığını unutamadı.

Bir gün okuldan eve geldiğinde yıllarca Lala ‘ ya veremeyeceği bir soru sordu. Lala, anne babanı özlemiyor musun? Lala Kamran bu sözleri hiç beklemiyordu. Ayağını tuttu ve Kamran ‘ ın yüzüne baktı:

– Anlamıyorum. Hangi yerliden bahsediyorsun? Bir babam ve bir annem var. Ne annem babam beni hiç bir çocuktan alıkoydu nede sevgisini özlemedi. Onları çok seviyorum. Yerli babam da annem de onlar kimi özleyeyim

Kamran sorduğu sorudan başını yere eğip, ′′ Üzgünüm Lala, öyle demek istemedim. Bazen kendimi senin yerine koyuyorum ve ebeveynlerimi aramaya gidiyorum. Bunu hiç düşündünüz mü?

Lale ikrah duygusuyla gülümsedi:

– Bunları hiç düşünmedim, düşünmeyecekler…

Annem ve babam var ve Kamran ‘ ı çok seviyorum diyerek terk ettiler. Kamran ne kadar arkasında Lala ve Lala dese de Lala geri dönmeden kayboldu.

Geçen gün Kamran Lala ‘ yı partinin arkasında görmedi. O gün Lala onun yanında değildi, sırt kısmında tek başına oturdu. Kamran, Lala ‘ nın kendisinden alındığını hissetti ve büyük bir disiplinle uzlaşmanın kendisinden özür dileyip gönlünü almak için bekledi.

Molada Lala ‘ ya yakın olmasına rağmen Lala konuşmasına izin vermedi ve hatta uzaklaşmaya bile çalıştı. Kamran çok sertti. Sonraki derste çantasını alıp arka partiye gidip Lala ‘ nın yanına oturdu.

– Lala, senden özür diliyorum. Lütfen bana alınma. Ne de olsa seni çok istiyorum… O anda neredeyse sevgisini ilan edecekti. Lale kızgın gözlerini döktü:

– Bak Kamran, bir daha ailem hakkında konuşma. Onlar benim herşeyim onlar benim bebeklerim

– Kafamın üstünde, Lala. Bir daha bundan bahsetmeyeceğim.

– Barıştık mı?

– Lala ′′ barıştı ′′ – Kamran ‘ a elini uzattı.

Devamı var.



Metanet Duygulu
www.kafiye.net