Biz Babalar

Babalar gününüz kutlu olsun tüm erkek okurlarım. İsterseniz bugün sizin için; özgürlüğün, serbest kalmanın, baba olmanın verdiği bu güzel duyguları istediğiniz gibi çıkarma günü değil mi? Anneler günün de baba olarak neler yaşamadınız ki… Anneler tüm özgürlüklerini istediği gibi yaşadı. Artık senede bir gün de siz yaşayın. O nedenle bugünün tadını doyasıya yaşayın dostlarım.

Geçen gün bir sohbette ilkokula giden bir erkek çocuğu; “Baba olmak mı zor, anne olmak mı daha zor?” diye sordu. Ben çocuğa gülümseyerek; “ Yavrum o soruyu istersen şöyle değiştirelim. Baba olmak mı zor, baba mı olmak zor?” Bir anda herkes dikkat kesil. Bu ne biçim soru Allah aşkına? Diyeni de çıktı. Hatta ikisi de aynı
anlamda. Neden kulağınızı böyle dolambaçlı göstermeye çalışıyorsunuz diye de serzenişte bulunanlar oldu. Ben de şaşırdım bu tür soruya aslında.

Şu bizim Türkçemiz o kadar harika ki dostlarım. İnanın bu cümledeki “mı” soru eki ortalığı allak bullak ediyor. Bu cümlede olmak sözcüğünden sonra koyarsanız, bir erkeğin genelde baba olması ile ilgili oluyor. Diğerinde ise, işte değerli dostlarım bütün ağırlık o “mı” ekinde olduğu için soru eki de babadan sonra geldiğinden kızılca kıyamet kopuyor. Bu şekilde sorarsanız; bir erkeğin baba olarak görev ve sorumluluklarından tutun insan olarak bir baba olmanın zorluklarını, kolaylıklarını içerir. İşte bu soruya cevap bulmak inanın çok zor ve hatta imkansız.

Günümüzde baba anlayışı genellikle; baba evi geçindirmek için dışarıda çalışır, akşam eve gelince annebaşta bütün ev halkı onun çevresinde toplanır, onun ağzından çıkacaklara bakılır. Hayırlı haber, kötü haber dinlenmesi işleri biter. Bir de eve gelen babanın suratı asık ise, işte o zaman herkes pür dikkat kesilmek zorundadır. İsterse kesilmesinler. Hiç belli olmaz, bir kasırga bile evin içerisinde bir beş dakika duraklayıp her tarafı sallayıp geçiverir. Yani günümüzde birçok ailedeki baba anlayışı bu şekildedir. Hele anne çalışmıyorsa
O durum daha da dikkat ister. Kazak erkek, kılıbık erkek lafından sonra babalara da bu lakaplar takılı verir.

Ben sorulan sorunun kısa bir değerlendirmesini yapmak isterim. Değerli dostlarım, gerçekten “Baba mı olmak?” sorusunun karşılığı çok zor alınır. Çünkü günümüzde bu yapıya uyan babayı çok az bulabiliriz. Bir düşünün; siz bir babasınız ve evin temel direğisiniz. Eşiniz de dahil ev halkının tamamı sizin elinize bakıyor. Sorumluluk ve yükümlülükleriniz o kadar çok ki. Eşiniz çalışıyor olabilir. Eve bir kazanç da o getiriyor olabilir. Önemli olan gelir ve giderlerin iyi bir şekilde değerlendirilmesidir. Kısacası şu şekilde anlatmak isterim.

Baba; evin temel direği olarak eşi de dahil çocukları ve kendi anne babası, yakın akrabalar arasında çok adaletli olmak zorunda. Eşini ve çocuklarını ailesine ve çevresine karşı çok iyi korumalı, onları ezdirmemeli, aynı zamanda da çocuklarına akrabalarını da ezdirmemeli. Öyle değil mi? senin annen, benim annem. Senin ailen, benim ailem. Senin paran, benim param ile başlayan evin denge unsurlarını çok iyi ayarlamak zorunda. Ayrıca ben evin babasıyım. İstediğim gibi davranır, istediğimi yaparım deme hakkına sahip olamaz. Olması da mümkün değil zaten.

Günümüz babalarının %90 nı, kendilerini o kadar zeki, o kadar açıkgöz, o kadar iş bilen olarak düşünüyorlar ki kendilerini. Aslında bunlara acımaktan başka bir şey gelmez dostlarım. Çünkü saman altından su yürütürler kimse görmedi sanırlar. Çocuklarının rızıklarını kahvede, kumar köşesinde, meyhanede rakı şişelerindendipleyerek erkek olduklarını haykırırlar. Eve varınca dayağı sırayla ana, çocuklar yerler. Neden biliyor musunuz? Hırsız yavuz misali. Evde hanım ve çocuklar para istemesin, ona hesap sormasınlar diye. Gittiği sözüm ona hovardalık dediği yasak ilişkileri de doğal hakkıymış gibi görürler. Ama kendi hanımına ve ya kızına biri yan baksa, namus cinayeti işlenir. Peki senin evindekiler için namus cinayeti olacak ta, diğer aileleri rahatsız etmek namus cinayeti olmayacak mı? Çoluğunun çocuğunun rızkını har vurup harman savuracaksın. Sonra onların gerçek ihtiyaçlarında erkek olduğun aklına gelmeyecek. Üstelik köşe bucak kaçacaksın. Hadi canım sende, senden erkek değil, baba değil, olsa olsa erkek müsveddesi, baba müsveddesi olur.

Kısacası dostlarım. Anlatılacak, söylenilecek o kadar  olumsuzluklar var ki erkekler için. Bu günün babalar için öyle çok olumsuzluklar var ki, işte bu nedenle; “Baba mı olmak” derken gerçekten baba olmanın çok zor olduğunu söyleyebiliriz. Baba olmak; fedakarlık ister. Özveri ister, dayanma ister, ileri görüşlü olmayı ister, adaletli olmayı ister. Baba olmak her şeyden önce kendi öfkesini yenmeyi gerektirir. Baba olmak evi yüzeysel olarak görmek değil, detaylı olarak görmeyi gerektirir. Kısacası baba olmak; sorumluluğun ne olduğunu bilerek, gerçekten aile bireyleri ile ilgili bütün gelecek sorumluluk ve yükümlülüklerini idrak ederek ona göre davranmak demektir.

Şimdi dostlarım, böyle babaları bulup bana iletir misiniz. Bende bu kuralda baba olduğunu ispat edenin alnından öpeyim bu babalar gününde. Tüm babaların babalar günün kutlarım dostlarım.

Gününüz hoş, yüzünüz güleç, geleceğiniz güzel, umutlarınız daim, aile boyu; sağlık, mutluluk ve başarılı olsun can dostlarım.

Kalın sağlıcakla.

İzmir/ 21.09.2009
Hüseyin DURMUŞ
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar

www.kafiye.net