Yalancının Mumu

Yiğitlik zar getirmiş, utanmış akışından
Gökler ses veriyormuş acıyarak haline
Değeri kalmamış hiç, utanır bakışından
Hile ortaya çıkmış, şaşırmış ahvaline

Renkten renge girermiş, aşkı büyük sahtekar
Hep kendini kandırmış bu ne büyük ahval
Düz ovada koşsa da, asla olamaz vakar
Kişiliği beş para, yalandan duacıdır

Yalancının her mumu sabaha kadar yanmaz
Sırtında taşıdığı, eyeri küf doluymuş
İş işten geçmiş olur ,buna yürek dayanmaz
Yalvarsa yakarsa da, yolu riya yoluymuş

Geçen ömre bir kurşun sıkmışsın neye yarar
Cesareti olmayan, yalancı bir korkakmış
Dünyanın hikmetini, bilen gerçek dost arar
Gül olduğun bilene, her yer kara toprakmış

Hep aylarca süzülür, dostla yarenliğinde
Soğuktur zalimliği, bu buzdan güneşlerin
İçinde dehşet küfür, gece karanlığında
Yaşadığına pişman,katilidir düşlerin

Cefa, eza iç içe, bilesen yaşam budur
Bunun bir benzeri daha yoktur dünyada
Bunları unutursan, isterim sen de kudur!
Nefretle anılırken, bu koskoca deryada

Emine Öztürk
www.kafiye.net