SONSUZ NURA DOĞRU

Ruh, yaratılmışların en şereflisi, enn nâzenini olan insanın sonsuzluk boyutu…Akılsa evreni ve yaratanını tanımak için ona sunulmuş derin düşünebilme, gerçekleri bulabilme, çözüm getirebilme yetisi… Bir nev’i doğruyu yanlıştan ayırmaya yarayan nurdan bir elek… Yani Kur’an’ca bir ifâdeyle “FURKAN” dır.

“Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nûr ve anlayış (Furkân) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.” (Enfal Suresi, 29) ..

Öyleyse bir hedefimiz olmalı bizim. İleriye ve hep ileriye doğru. Gerçekleri keşfettikçe Yüce Yaratıcı’nın ikramıyla yükselmek, meraklı bir kedi gibi minicik bir böceğin peşine düşmek, ondaki ve tüm yaratılmışlardaki harikalığın, Yaratana ait olduğunu öğrenmek , öğrenmek ve öğrendikçe yükselmek ve yükseldikçe boyut atlamak..

Ama insanız işte ..Komplike varlıklarız biz.. Her yükselişimiz bir düşüşe, her düşüşümüzse ardından gelecek yepyeni bir tırmanış ve bambaşka bir boyuta yükselmeğe aday.

Sanki insan elindeki feneri kaybetmiş, zorlu yollarda yorgun ve bîtâb düşmüş, sevgilisine hasret garip bir yolcu.. Naçâr kalıp düşüp kalkamadığında Yârin reyhan kokusu ve rahmet bûsesiyle diriltilecek şefkatine mazhar olacak özel bir varlık….

Ve o sonlu insan, Sonsûz Nûra doğru son nefese kadar düşe kalka koşacak ve koşacak…Beden ve cismâniyetinin sisli bulutlu ikliminden sıyrılıp, Sonsuz Sevgili’nin, hitâp çiçekleri açan bahçesindeki, nurdan helezonlarında yükselmeye, göz kamaştıran seçkinler semâsında, inciden yıldızlar arasında coşkuyla dolaşmaya yükselecek Biiznillah

Sevim Çiçek Karadeniz
www.kafiye.net