KİRPİ KIVIRCIK

Masal masal mat atar,
İki tilki ot satar.
Bindim deve boynuna,
Gittim Halep yoluna.
Halep yolu gül pazar;
İçinde tilki gezer.
Tilki beni korkuttu,

Kulağını sarkıttı.

Eski, çok eski zamanların birinde Kıvırcık adında sevimli mi sevimli bir kirpicik yaşarmış.

Bu kirpinin işi gücü zor durumda olan hayvanlara yardım etmekmiş.

Nasıl mı? Bakın anlatayım:

Ormanda yaşayan hayvanların gün içerisinde başlarına türlü türlü olaylar gelir, bizim Kıvırcıkta nerden duyduysa duyar bu hayvanlara yardım etmek için çırpınırmış.

Yine böyle bir günde karınca ailesinin evleri başlarına göçmüş. Bu durum aileyi çok zor duruma sokmuş.

Karıncaların feryatlarını duyan Kıvırcık, hızla olay yerine ulaşmış. Anında enkazı kaldırıp, karıncaları kurtarmış.

Karınca ailesi Kıvırcığ’a minnettarlıklarını sunmuşlar.

Ertesi sabah çığlık sesiyle uyanan kirpicik sesin geldiği tarafa koşturmuş.

Ses bir örümcekten gelmekteymiş. Örümcek kemdi ördüğü ağa takılıp olduğu yerde kalakalmış.

Bunu gören Kıvırcık hızla onu ağlardan kurtarmış.

Örümcek de tıpkı karıncalar gibi Kıvırcığ’a teşekkür etmiş.

Aradan aylar geçmiş. Bizim kıvırcık ormanda gezintiye çıkmış.

Yolda yürürken aniden bir silah sesi duymuş. Hızla sesin geldiği yöne koşmuş. Ses bir avcının tüfeğinden çıkmış.

Avcı tüfeğine tekrar sarılıp, güvercinlere nişan almış.

Avcının hamlesi üzerine kirpi dikenlerini tıpkı bir ok gibi avcının yüzüne fırlatmış.

Acılar içinde kıvranan avcı elindeki tüfeği attığı gibi oradan uzaklaşmış.

Kirpinin sayesinde avcıdan kurtulan güvercinler yere süzülüp, Kıvırcığa teşekkür etmişler. Sonra da:

“Başın ne zaman derde girerse bize seslen! Biz yardımına koşarız.” Demişler ve uçarak oradan uzaklaşmışlar.

Karnı fena halde acıkan Kıvırcık evine gitmek üzere yola koyulmuş.

Az gitmiş, uz gitmiş. Dere tepe düz gitmiş. Yolda karşısına aç bir tilki çıkmış.

Koca ağzı açıp, sivri dişlerini gösteren tilki, kirpinin üstüne üstüne yürümüş.

Tilkiden korkan kirpinin aklına güvercinler gelmiş.

Hemen onlara seslenmiş:

“Yetişin kardeşlerim! Beni tilki midesine indirmek üzereee!” Demiş.

Kirpinin sesini duyan güvercinler hemen oraya gelip, tilkiyi gagalarıyla ısırmaya başlamışlar.

Güvercinlerin ısırıklarından canı yanan tilki kuyruğunu bacaklarının arasına alıp oradan uzaklaşmış.

Tilkiden kurtulan Kıvırcık rahat bir nefes almış. O güne kadar yapmış olduğu iyiliklerinin karşılığını almış.

Ardından güvercinlere teşekkür edip onlarla vedalaşmış.

O günden sonra da iyilik yapmayı sürdüren Kıvırcık, kep iyiliklerle karşılanmış.

Daldan üç elma düşmüş. Biri sana, biri bana, biri de siz çocukların başına…


Hacer Taner Bulut
www.kafiyee.net