MERAKLI BABUN BAMBA

Bir varmış, bir yokmuş.
Zaman zaman içinde,
Kalbur saman içinde.
Deve tellal iken,
Horoz imam iken,
Manda berber iken,
Annem kaşıkta,
Babam beşikte iken…
Ben babamın beşiğini
Tıngır mıngır sallar iken,

Bir varmış, bir yokmuş. Uzun zaman önce ülkenin birinde balta girmemiş orman varmış.

Bu ormanda çeşit çeşit hayvan, bitki, börtü böcek yaşarmış.

Bu hayvanlardan biri de Bamba adında bir babunmuş.

Bamba her şeyi merak eden bir hayvanmış. Merak ettikçe sorar, sordukça diğer hayvanlardan dayak yermiş.

Sonunda soru sormayı bırakan Bamba, her şeyi deneyimleyerek öğrenmeye karar vermiş.

Bir gün en sevdiği bitki kökünü bir oyukta bulmuş. Hiç düşünmeden elini oyuğa sokmuş. Tam kökü eliyle tutmuş ve hızla onu oyuktan çıkartmak istemiş. Fakat oyuk o kadar darmış ki, eli bir türlü oradan çıkmıyormuş.

Bamba’nın aklına avucunu açıp da elini oyuktan çıkartabileceği hiç gelmiyormuş. İnatla kökü elinde tutmaya devam etmiş.

Bu sırada babun avcısı, kötü kalpli Ayaza elinde koca bir kafesle çıkagelmiş.

Meğer Bambaya tuzak kuran Avcı Ayazaymış. Ayaza’nın amacı Bambaya su kaynaklarının yerini göstertmesiymiş.

Bu düşüncelerle Babbayı oyuktan kurtarmış. Sonra da onu koca bir kafese koymuş.

Bambay’ı evine getiren Ayaza gece olunca babuna bolca tuz yedirmiş. Tuzu yiyen Bamba fena halde susamış.

Bunu gören Ayaza Bambay’ı serbest bırakmış. Serbest kalan babun hızla evden çıkıp, su kaynaklarının olduğu yere gitmiş.

Elleriyle toprağı kazıp, suyu kaynaktan çıkartmış. Ardından kana kana suyunu içen Bamba, özgür kalmanın tadını çıkartmış.

Ayaza ise su kaynağını bulmanın sevincini yaşarken, ormanda yaşayan diğer hayvanların saldırısına uğramış.

Hayvanların elinden canını zor kurtaran acımasız avcı, bir daha asla ormana gelememiş.

Daldan üç elma düşmüş. Biri sana, biri bana. Biri de siz çocuklarımın başına…

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net