Kanatıyorum Ayaklarımı

Yorgunum tek kelime ile ifadesizliğimin tek ifadesi olan bu cümle etrafında dönüyor hayatım. Her ışığı gördüğümde bir bulut çöküyor üstüme tutamıyorum hayatın ucundan bir şeyler kayıyor ayaklarımın altında sabun köpüğü düşlerim bir bir patlıyor gözlerimde sadece yorgunum dibe çökmüş düşüncelerim nedensizliğime neden umutsuzluğuma umut arıyorum her tutunmak istediğimde kırılıp ellerime geliyor dallarım alıştım diyorum alıştım dedikçe hıçkırıklarım düğümleniyor boğazıma sessizliğime ses arıyorum titriyor ellerim düşündükçe yüzüme çarpıyor nedenlerim git dedikçe ayaklarım direniyor yüreğim bilmiyorum taşımak mı yoruyor insanı taşınmak mı yapayalnızım korkuyorum korktukça kendi kovuklarıma saklanıyorum benimde mi kalbimde bir delik var? yaması kimde o zaman Bir sihirli değnekle çocuk yap beni tanrım söz bir daha dilemeyeceğim büyük olmayı bir anda yok olmak gibi kaybolsam ortadan hiç gelmemiş gibi dünyaya hiç girmemiş olsam insanların hayatına yorgunum anne hem de çok taşıyamıyor artık küçük bebeğin sırma saçlı kızın dert yumağı sardıkça bitmiyor anne çoğalıyorum her bitti dediğimde başa sarıyorum bir mahkûm bile affa uğrarken yaşadıklarım neyin cezası çekip çekip bitiremediğim anam hiç yalan söylemedin bana işte şimdi hadi anne bir kez söyle sarıl bana bitecek de ah biliyor musun ne çok ihtiyacım var bu cümleye artık hatırlamıyorum anneciğim ne zaman düştüm bu çukura debelendikçe kendi içime çöküyorum kendi çamurum da kirleniyorum arınmak istiyorum sonsuzluğun uykusuna bir anda dalmak ve bir daha hiç uyanmamak bir Cuma vakti yokluğun dikenli yollarına basmak belki içim hafifler diye kanatmak istiyorum ayaklarımı karıştır beni kıraç toprağa çek anam ağır toprak yorgana dindir bendeki acıları.

Lemide Safiye ÇAKIR
www.kafiye.net