KADINSIZ ÜLKE

Masal masal maliki,
Oğlu uşağı on iki,
İki sıçan çatladı,
Damdan dama atladı.
Biri boz biri kara,
Bindim bozun boynuna,
Çıktım halep yoluna,
Halep yolu ne gezer?
İçinde çarşı pazar…
Varalım görelim çarşıda,
Kim alır? Kim satar?

Bir varmış, bir yokmuş. Eski zamanların birinde bir ülke varmış.

Bu ülkede erkekler hiç çalışmaz, tüm işi kadınlara yaptırırlarmış.

Tarlaya onlar gider, bağı bahçeyi onlar beller, evi onlar temizler, yemeği onlar yapar, çocuklara onlar bakarmış.

Kocaları ise sabahtan akşama kadar kahvehanede oturur, oyun üstüne oyun oynar, çay üstüne çay içerlermiş.

Gel zaman git zaman buraya gözleri görmeyen bir adamcağız gelmiş.

Adam gelir gelmez kahvehane sahibinden sıcak bir çay istemiş. Çaylar gelmiş. Adam çayı eline alıp tam yudumlayacakmış ki hepsini üstüne dökmesin mi?

Bunu gören erkekler kahkahalar atarak adama gülmüşler. Onunla bütün gün alay edip durmuşlar.

Bu alaycı tavırlara dayanamayan zavallı adamın ağzından bir anda: ”Benden daha beter olun inşallah!” Lafı çıkıvermiş.

O gün evlerine dönen erkekler karılarını hasta yatarken bulmamışlar mı?

Hemen kolları sıvayıp, hekim hekim dolaşmışlar. Fakat bu hastalığa bir çare bulamamışlar.

Bu durumda, çocukların bakımı, çamaşır, bulaşık, yemek… Kısacası evin tüm işleri erkeklere kalmış.

Böyle olunca da her gün bir evde yangın tehlikesi atlatılıyor, her gün bir hayvan açlıkla boğuşuyor, her gün bir çocuk bitleniyormuş.

Gel zaman, git zaman, erkekler tüm işleri layıkıyla yapmayı öğrenmişler.

Artık evler pırıl pırıl, çocuklar temiz pak, hayvanlar besili olmaya başlamış.

Bir işe yaramış olmak erkekleri epey mutlu etmiş. Buna bir de eşlerinin iyileşmesi eklenince mutlulukları iki katına çıkmış.

O günden sonra ülkede tüm işleri kadınlar ve erkekler ortaklaşa yapmışlar.

Onlar ermiş muradına. Darısı eremeyenlerin başına…

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net