KRAL LAMSAR

Bir varmış, bir yokmuş.
Zaman zaman içinde,
Kalbur saman içinde.
Deve tellal iken,
Horoz imam iken,
Manda berber iken,
Annem kaşıkta,
Babam beşikte iken…

Eski zamanların birinde güçlü bir ülke varmış. Bu ülkenin başında Lamsar adında acımasız bir kral varmış.

Kral Lamsar, kötülük yapan herkesi ölüm cezasına çarptırır, düzeni bu şekilde sağladığını düşünürmüş.

Böyle yapınca halkının ondan korkup, ona saygı duyacağını düşünürmüş. Fakat hiçbir şey Lamsar’ın düşündüğü gibi değilmiş. Halkı ona saygı duymak yerine ondan nefret ediyor, ona beddualar yağdırıyormuş.

Bu durum yüzlerce düşmanın olmasına neden olmuş. Halkının bedduaları sonucunda tahta geçirebileceği bir varisi de doğmamış.

Kendisine bir oğul vermeyen karısına türlü işkenceler eder, onu canından bezdirirmiş.

Bu durum böyle süredursun, bir gün tesadüfen Lamsar’ın eline sihirli bir küre geçmiş.

Küreyi eline alıp bir güzel okşamış. Sonra da:

“Ey güzeller güzeli, sevgili küre! Bundan sonra hayat bana neler getirecek? Karım bana bir erkek evlat verecek mi? Söyle hadi!” Demiş.

Lamsar’ın ard arda gelen soruları üzerine küre bir anda aydınlanmış ve dile gelmiş:

“Haşmetli kralım Lamsar! Halkına ve sevgili eşine yaptığın tüm kötülükler bir gün sana fazlasıyla geri dönecek. Bu günahsızlara yaptığın eziyetleri bir gün onlar da sana yapacak.

Varis olayına gelince: Karın sana hiçbir zaman erkek bir çocuk doğurmayacak.” Diye haykırmış.

Kürenin sözleri karşısında afallayan Lamsar ne yapacağını bilememiş. Bir anda gözünün önüne yaptığı kötülükler gelivermiş. Aynanın, haklı olduğunu o anda kavramış.

Hiç vakit kaybetmeden kendini toparlayan Lamsar sihirli küreye dönüp:

“O zaman tez bana söyle! Bundan sonra kendimi affettirmenin bir yolu olmalı!” Demiş.

Sihirli küre:

“Haaa! Affettirmek… Bu çok hoşuma gitti bak! Yaptıklarının farkına varmış olman çok güzel. O halde kulaklarını iyice aç ve beni dinle. Bu günden tezi yok ölüm cezasını kaldıracaksın. Karına hiç davranmadığın kadar iyi davranacaksın. Halkını huzur ve refah içinde yaşatacaksın. Artık iyi bir kral olmaya hazır mısın?” Diye sormuş.

Lamsar sevinçle:

“Tabii ki hazırım! Dünden hazırım!” Demiş.

Ertesi gün hiç vakit kaybetmeden küreye verdiği sözleri yerine getirmeye koyulmuş.

Bu şekilde aylar ayları, yıllar da yılları kovalamış.

Gerçekten de kürenin dediği gibi halk Lamsar’ı affetmiş. Tabii ki eşi de…

O günden sonra adaletli bir şekilde ülkesini yöneten Lamsar, halkın içinden bir delikanlıyı varisi olarak ilan etmiş.

Lamsar’ın ölümünden sonra ülkeyi bu delikanlı yönetmiş.

Onlar ermiş muradına. Biz çıkalım Kaf Dağına…

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net