TUTU AİLESİYLE HUTU AİLESİ

“Masal masal maniki
Yolda saydım on iki
On ikinin yarısı
Tilki çakal karısı.
Masal masal martladı
İki fare atladı
Kurbağa kanatlandı
Tos vurdu bardağa
Çocuk çıktı çardağa.”


Bir varmış, bir yokmuş. Eski zamanların birinde iki aile yaşarmış. Bu ailelerden birinin adı Tutu diğerininki ise Hutuymuş.

Bu iki aile birbirleriyle çok iyi geçinirlermiş. Hani, yedikleri içtikleri ayrı gidermiş neredeyse…

Böyle olunca işlerini de imece usulü yaparlarmış. Bu yardımlaşma sistemi onları bir müddet sonra köyün en zengin iki ailesi durumuna getirmiş.

Bu duruma kıskanan köylü, zamanla iki ailenin arasını açmaya karar vermiş.

Bu düşüncelerle önce Tutu ailesinin yanına gidip, Hutuları kötülemişler. Ardından Hutulara gidip Tutuları kötülemişler. Bununla da kalmayıp olmadık yalanlarla iki ailenin arasını açmayı başarmışlar.

Söylenilenlerin aslını astarını öğrenmeyen iki aile birbirlerine çok fena halde düşman kesilmiş.

O günden sonra bir daha asla birbirleriyle konuşmamışlar.

Bu sayede köylü amacına ulaşmış olmanın sevinciyle işlerine daha bir hırsla sarılmış.

Çok çalışan köylü bir zaman sonra zengin olmuş. Bizim iki düşman aile ise gün geçtikçe fakirleşmiş. Bir müddet sonra yiyecek ekmeğe muhtaç duruma düşmüşler.

Köylüden ekmek dilenen iki ailenin durumu adeta içler acısıymış.

Bir gün Tutu ailesinden bir delikanlı ve Hutu ailesinden bir kız birbirlerine delicesine sevdalanmış.

Ailelerinin bu sevdaya karşı çıkacaklarını bildikleri için ikisi bir olup başka bir köye kaçmışlar.

Bu durum iki aileyi derinden sarsmış. Böyle olunca düşmanlıkları iki katına çıkmış.

Gel zaman git zaman köylülerden biri bu iki aileye üzülmüş. Tüm olanı biteni onlara anlatmış.

Köylünün, bu anlattıklarına önceleri inanmayan iki aile zamanla gerçekleri kavramış.

Sonra da hiç vakit kaybetmeden aralarında barış ilan etmişler. Ailelerinin barıştığını duyan gençler de köylerine geri dönüp, anne babalarından özür dilemişler.

O günden sonra hiç kimse, el sözüne inanıp da iş yapmamış.

Her şey tekrar eskisi gibi olmuş.

Onlar ermiş muradına. Biz çıkalım kerevetine…


Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net