Çok Becerikli Karım

Selam sevgili dostlar. Güzel bir akşama geliyoruz. İnşallah güzel bir şekilde devam eder. Sizlerle bahardan kalma güneşli havanın ardından sizleri biraz olsun ısıtmak isterim.

Çok eski zamanlarda, okuma yazması olmayan, kısa zaman önce de eşini kaybeden Mehmet dayıyı komşular ziyarete geldi. Hoş sohbetten sonra komşuları Mehmet dayıya: ” Sen bu yaşta yalnızlığı alışamazsın. Çoluk çocuk da senin yanında değil artık. Gel seni evlendirelim. Yalnız olmazsın, evleneceğin kişi sana can yoldaşı olur.” dediler.

Mehmet dayı:” Ben böyle yaşamaya razıyım. Benim karım çok iyi bir kişiydi. Beni hiç üzmedi, bir dediğimi iki etmedi. O güzel insanın ardından evlenmek iyi değil.” dedi.

Komşuları zar zor Mehmet dayıyı evlendirdiler. Kendisinden on yaş küçük güzel bir hanımla birlikte yaşamaya başladı.

Gel zaman git zaman, Mehmet dayı hala eski karısını düşünür, hala eski eşinin yaptığı işleri yeni eşine daima söyler oldu.

Ah benim eski karım! Yemek yaparken üç yemeği bir arada yapan karım. Ben seni neden özlemem!

Mehmet dayının yeni hanımı çok becerikli, çok maharetli bir hanım. Yemeklerin en güzelini yapar, işleri kısa zamanda düzene sokar, bir şekilde şikayet etmezdi.

Birgün sofrada çok güzel yemekler olmasına rağmen, yine eski eşinin hakkında güzel şeyler söylemeye başladı. – “Ah benim eski karım ah ah! Üç yemeği bir arada yapar en güzellerini önüme koyardı. Evet sen de çok güzel yemekler yapıyorsun. İnan kırılma, onun yemeklerini bir türlü unutamadım.”

Bu duruma çok üzülen yeni eşi Mehmet dayı ya: ” Bu kadar maharetli eşin en güzel yaptığı yemeklerden ki üç yemeği bir arada yapıyor diye söylüyorsun. Onun üçünü bir arada yaptığı o güzel yemeği söyler misin?” diye sordu.

Mehmet dayı;” Ah o karım benim. Üç yemeği bir arada o kadar güzel yapardı ki… Çorbayı yaparken yumurtayı kabuğuyla pişirir, aynı zamanda çorbanın suyunda soyulmuş patates de pişirir önüme ayrı ayrı koyardı. Yaptığı yemeklerin dibini mutlaka tutturdu. Tencerenin dibi yanık olmayan hiçbir yemek yemedim. İşte öğrendin. Ben hala üçü bir arada pişen, dibi yanmış tencere, o yemeğe özlemim var. Sen Allah var ya çok güzel yemekler yapıyorsun. Ama ne olur üzülme eski alışkanlık işte.” diye anlatır.

Bunun üzerine Mehmet dayının yeni hanımı:” Çok güzel canım. İstersen arada ben de yapayım, böylece özlem gidermiş olsun, olmaz mı?”diye Mehmet dayının gönlünü alır.

15.12.2019/Karabağlar

Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazar
www.kafiye.net sayfası sahibi.