MAVİ PAPAĞAN MAMİ’NİN MACERALARI

ÖN SORULAR:

1-Çocuklar! Etrafınızda gördüğünüz mavi renkli nesnelerin adlarını bana söyler misiniz?

2-Pekiii, şimdi de üzerinde mavi renkte giysisi olanlar yanıma gelsin.

3-Çocuklar! Aranızda gökyüzünün rengini söyleyebilecek biri var mı? Varsa söz isteyerek yanıma gelsin.

Eveeet! Şimdi mavi papağanın maceralarını anlatayım mı çocuklar? Evet, mi? Hadi o zaman başlayalım.

Mami, çok yaramaz bir papağandı. Annesinin sözünü hiç dinlemez, başına buyruk davranmaya bayılırdı.

Yine böyle bir günde, annesinden habersiz evden çıktı. Mavi gökyüzüne doğru kanat çırptı.

Gökyüzünden, yeşil orman ne de güzel görünüyordu.

Kendi kendine:

Yaşasın, mavi gökyüzü, yaşasın yeşil orman, yaşasın rengârenk çiçekler diyerek uçmanın keyfini çıkarttı.

Uçtu, uçtu, uçtu. Artık kanatları çok yorulmuştu. Yavaşça yere süzüldü. Sonra da, bir evin bahçesine kondu.

Bahçede kocaman bir çeşme gördü. Çok susamıştı. Hemen oraya doğru uçtu. Sonrada kana, kana suyunu içti.

Başını kaldırır, kaldırmaz da üzerine kocaman bir ağ düştü. Önce kanat çırparak uçmak istedi.   Ama ne çare ki, ağ onu oraya tutsak etmişti. Ne yapacağını bilemeden çığlık atmaya başladı. Maalesef sesini duyan biri yoktu.

Birden kocaman bir el gelip, Mami’yi tuttuğu gibi ağdan çıkarttı. Onu evine götürdü. Evde mavi renkli bir kafes duruyordu. Kafesin kapağını açıp, Mamiyi kafese koydu.

Mami, artık özgür bir papağan değildi.

Bir müddet sonra evin en küçük çocuğu gelip Mamiyi sevdi. Ama Mami çok üzgündü. O gün ona verilen yemlerin hiç birine dokunmadı. Ertesi günde yemedi. Günler böyle geçti. Artık Mami kendini çok halsiz ve hasta hissediyordu. O, mavi gökyüzünü ve annesini çok özlüyordu.

Günler günleri kovaladı. Bir sabah evin büyük oğlu Mami’nin yanına geldi. Onun bu hastalıklı haline çok üzüldü. Sonra kafesi açıp, Mami’yi dışarıya çıkardı. Pencereyi açtı. Onu son bir kez öperek, masmavi gökyüzüne bıraktı.

Evet, Mami tekrar özgürdü. Kanatlarını doya, doya çırptı ve:

Yaşasınnn, özgürlük! Diye bağırdı.

Uçtu, uçtu, uçtu. Sonra da evlerinin olduğu yere geldi. Annesine seslendi. Mami’yi duyan, annesi sevinçle dışarı fırladı. Karşısında Mami’yi görünce çok sevindi. Ama ona kızmadan da edemedi.

Oğlum, nerelerdeydin? Seni çok merak ettik. Aramadığımız yer kalmadı. Neden böyle yapıyorsun? Bir daha benden habersiz bir yere gitmeni istemiyorum. Beni iyice anladın mı? Dedi.

Mami:

Söz veriyorum anneciğim. İnan, ben de çok korktum. Çok pişmanım. Ne olur beni affet olur mu? Dedi.

Sonra annesine sarıldı.

Annesi:

Artık, hepsi geride kaldı oğlum. Şimdi karnını bir güzel doyur. Sonra tekrar konuşuruz dedi.

Mami, hiç bu kadar iştahla yemek yememişti. Karnını tıka basa doyurdu. Sonra ellerini yıkayıp, dişlerini fırçaladı.

Mami annesine:

Seni çok seviyorum canım annem! Dedi.

Sonra da gidip güzel bir uyku çekti.

SON SORULAR:

1-Evet çocuklar! Hikâyeyi beğendiniz mi? Pekiii, sizler  Mami’nin yerinde olsaydınız, ne yapardınız?

2-Aranızda Mami gibi ailesinden izinsiz, evden ayrılan var mı?

3-Şimdi bu hikâyeyi değiştirip, siz, bana anlatın bakalım.

Evet canlarım! Bu günlük benden bu kadar. Sonraki hikâyede buluşmak üzere hoşça kalın.



Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net