ZENFİDAN İLE LOTUS

Bir varmış, bir yokmuş… Eski, çok eski zamanların birinde suyu berrak, rengi mavi bir gölet varmış.

Bu gölet tüm canlılara ev sahipliği yaparmış. Buraya yolu düşen tüm hayvanlar göletin buz gibi suyundan içmeden gitmezmiş.

Bu göletin daimi kiracıları olan lotuslar sarı, mavi, pembe ve mor renkte çiçekleriyle yüzeyi süslerlermiş.

Gel zaman, git zaman göletin ön yüzünde bir sarmaşık filizlenmiş. Bu sarmaşığın adı Zenfidanmış.

Zenfidan hızla büyüyor, her yere kol atıyormuş.

Zenfidan’ın bu durumundan sıkılan ağaçlar ona ‘’Sırnaşık Zenfidan’’ adını takmışlar.

Bu söylenenlere aldırış etmeyen Zenfidan bir sabah, güneş daha doğmadan uykudan uyanmış. Gözlerini açar açmaz karşısında Lotus’u görmüş. Tabi görür görmez ona âşık olmuş.

Lotusta Zenfidana karşı boş değilmiş.

Ardan aylar geçmiş. İkisi, her geçen gün bir birlerine daha da çok aşık olmuş.

Fakat Zenfidan Lotustan epey uzaktaymış. Birbirlerine kavuşmaları epey zaman alacağa benziyormuş.

Bir gün Zenfidan ,Lotus’un hasretine daha fazla dayanamayacağını anlayarak, ağaçlara sardığı kolları bir bir geri çekip, Lotus’a uzatmış.

Birkaç gün sonra da Lotus’a ulaşıvermiş.

Bir birlerine kavuşan iki aşığın günleri hoş sohbet  geçmekteymiş.

Fakat zamanla bir şeyler ters gitmeye başlamış. Lotus her geçen gün sararıp solmaktaymış.

Zenfidan bu durumun kendinden kaynaklandığını bir türlü anlayamamış.

Bir gün oradan geçmekte olan kurbağa Lotus’un sararmakta olduğunu görmüş. Hemen yanlarına yaklaşıp:

‘’Görmüyor musun kardeşim, kızı, kollarınla boğuyorsun. Onu biraz rahat bırak. Ben şimdi ona, bitkilerden bir karışım yapacağım. Ben gelene kadar kollarını ondan uzak tut.’’ Demiş.

Zenfidan, Lotus’u sardığı kolları yavaşça ondan çekmiş. Sonra alnına küçük bir öpücük kondurmuş. Sessizce ağlamış.

O sırada kurbağa elindeki karışımla çıkagelmiş. Gelir gelmez karışımı Lotus’a içirmiş. Karışımı içen Lotus bir anda kendine gelmiş.

Lotus’un iyi olduğunu gören Zenfidan sevinçle kurbağaya sarılıp, teşekkür etmiş.

Bunun üzerine kurbağa:

‘’Bir daha onu bu şekilde sarıp, sıkma. Yoksa daha da kötü olur.’’ Demiş.

Zenfidan o günden sonra Lotus’u serbest bırakmış. Lotust’a kısa süre sonra iyileşmiş.

Onlar ermiş muradına biz çıkalım Kaf Dağına.

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net