DALDAKİ KEDİ MIRMIR

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Çok eski zamanların birinde Mırmır adında taklitçi bir kedi yaşarmış.

Bu Mırmır etrafında hangi canlıyı görse, hep onlar gibi olmak ister dururmuş.

Başının üzerinden bir kelebek uçsa onun gibi uçmak ister, yerde bir solucan görse onun gibi sürünmek istermiş.

Yine böyle bir günde erkenden uyanmış. Etrafı seyre dalmış. Bir de bakmış karşısında kocaman bir çınar ağacı. Bu ağacı daha önceleri de defalarca görmüş. Fakat o günkü kadar güzel ve heybetli gelmemişmiş.

Hiç vakit kaybetmeden, fırlayıp tırmanmış ağaca. Tırmanmış, tırmanmış, sonunda ağacın en tepesine çıkıvermiş.

Bir ’’ off’’ çekip, olduğu yerde dinlenmiş.

Burası ne kadar da güzelmiş. Burada tıpkı kuşlar gibi kendini özgür hissediyormuş. Bir anda aklına kuşlar gelmiş. Kendi kendine: ‘’Ben de bir gün kuşlar gibi uçabileceğim. O zaman hepsi hayretle beni izleyecek.’’ Diye konuşmuş.

O sırada ağacın altından ağır aksak yürümekte olan köpek Karabaşı görmüş. Hemen ona seslenmiş:

‘’Heyyy Karabaş! Bu gün beni yakalayamayacaksın. Bak ben neredeyim. Sıkıysa sen de çık ta görelim! Diye Karabaşla alay etmiş.

Fakat Karabaş hiç oralı olmamış. Doğruca yoluna gitmiş.

Bir müddet sonra salyangoz Sazi görünmüş. Sazi yavaş yavaş yolda ilerliyor, ilerledikçe de ardında parıltılar bırakıyormuş.

Bunu gören Mırmır:

‘’HeyySazi! Nereye böyle uyuşuk uyuşuk? Bak bana, ben neredeyim!’’ Demiş.

Başını yukarı çeviren Sazi Mırmıra:

‘’ Komşuya kadar gidip, döneceğim. Ya sen ne yapıyorsun orada? Bak düşeceksin! Dikkat et.’’ Demiş ve ağır adımlarla oradan ayrılmış.

Mırmır:

‘’Hıhh! Düşecekmişim. Asıl sen kendine bak! Zavallı yaratık. Daha düz yolda yürümeyi beceremiyorsun. Bir de bana öğüt veriyorsun. Cık cık cık’’ Diyerek kafasını iki yana sallamış.

Sonra birden bir kırlangıcın şarkılar söyleyip, dans ede ede uçtuğunu görmüş. Bizimki Kırlangıcı görür de durur mu?

Kırlangıca:

‘’Merhaba! Güzel, kırlangıç! Bu gün ben de senin gibi uçacağım. Bunu tüm kuşların görmesini istiyorum. Arkadaşlarına haber ver. Bu gün beni izlemeye gelin.’’ Demiş.

Kırlangıç, alaycı bir ses tonuyla:’’ Peki, Sayın Mırmır! Hemen haber veririm.’’ Demiş ve hızla oradan ayrılmış.

Bir zaman sonra da tüm kuşları toplayarak Mırmır’ın bulunduğu ağacın yanına toplanmışlar.

Kuşları gören Mırmır:

‘’ Bu gün büyük bir olaya şahitlik edeceksiniz. Size kedilerin de uçabileceğini göstereceğim.’’ Demiş ve kendi boşluğa bırakıvermiş.

Yere düşerken ayaklarını ve kuyruğunu çırpmış. Fakat bu çırpışlar, onun yere çakılmasını önleyememiş.

Bir anda kendini yerde bulan Mırmır acı içinde yerden kalkmış. Sonra da hiç ses çıkarmadan oradan uzaklaşmış.

Bunu gören kuşlar gülmekten yerlere yatmış.

Bu uçma denemesi Mırmır’a iyi bir ders olmuş. O günden sonra hiçbir canlıyı taklit etmemiş.

Daldan üç kedi düşmüş. Biri sana biri bana biri de dinleyenlerin başına.

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net