BİN YILLIK RIZA

Aynalar eskitirmiş zamanla her bakışı
İz taşırmış yaralar dostun dosta nakışı
Meyanıymış bülbülü içten içe yakışı
Bilmesem de ahdıyla nasıl üzüldügünü
Bilirim bir sükûtun nabza süzüldügünü

Yaratılmış içinde en çok insanmış eğri
Rızkını besleyenmiş kalbe yaslanan ağrı
Yamaçta tökezlermiş gam ile yüklü sağrı
Bilmesem de devlerin nasıl çatıştığını
Bilirim dirilerin ölü kapıştığını

En çok da boş kişiler alırmış iltifatı
Çiçeklere verilen rengiymiş mükâfatı
Başı dumanlı dağlar toplarmış şatafatı
Bilmesem de güneşin yelesindeki sırrı
Bilirim ağıtını matem örten asırı

Belli ki kader bile gözlermis müritini
Hoyrat ellerde meşe beslermiş pelitini
Hangi düşte kaybetmiş yürekler ümitini
Bilmesem de bir ruhun bin yıllık hizasını
Bilirim almak lazım bir gönlün rızasını..

Nezahat Yıldız Kaya
www.kafiye.net