PALAVRACI AHTAPOT ASHOR

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok eski zamanların birinde masmavi bir okyanus varmış. Okyanusta sayısız deniz canlısı yaşarmış. Bu canlılar içinde Ashor adında bir de ahtapot varmış.

Ashor’un işi gücü palavra atmakmış. Söylediği yalanlarla arkadaşlarının ilgisini çekmeye bayılırmış. Ne gariptir ki arkadaşları da onu can kulağıyla dinlerler, attığı palavralara inanırlarmış.

Ashor’un yaşı epey varmış.  Onunla birlikte dünyaya gelenlerin birçoğu hakkın rahmetine kavuşmuş.

Fakat Ashor hâlâ dimdik ayaktaymış.

Bir sabah Ashor, erkenden uyanıp, okyanusu turlamaya çıkmış. Turlarken bir yandan da:

‘’Heyyy! Okyanus sakinleri! Bu okyanusun mavi rengini ben verdim. Hikâyemi dinlemek isteyenler, çıksın kovuklarından.’’ Demiş.

Evinden ilk çıkan, beyaz balina Bamsa olmuş. BamsaAshor’unhikâyelerini dinlemeye bayılırmış.

Ashor’a:

‘’Nasıl oldu anlatsana?’’ Demiş.

Bu soru üzerine Ashor başlamış palavralarına:

‘’Bir gün, köpek balıklarıyla kıran kırana savaşıyordum. Köpek balığının biri aniden boğazıma yapıştı. O sırada ağzımdan mavi bir sıvı çıktı. Bembeyaz okyanus, bir anda masmavi oluverdi. Okyanusun renginin değişmesinden korkan köpek balıkları hemen orayı terk etti. İşte Bamsa, o gün bu gündür hiçbir köpek balığı yanıma bile yaklaşamaz.’’ Demiş.

Bamsa, hayret dolu bakışlarlaAshor’dan ayrılmış.

Ertesi sabah yine bizim palavracı Ashor,kendine başka dinleyiciler aramaya çıkmış.

Bu seferde karşısına İstiridye Namnam çıkmış.

Namnam:

‘’Merhaba Ashor! Nasılsın? Hadi bana da anlatsana başından geçenleri!’’ Demiş.

Ashor heyecanla:

‘’ Bak Namnam! Bir gün sabah yine ,böyle okyanusta dolaşıyordum. Bir anda ortalık mahşer yerine döndü. Tüm Deniz canlıları telaşla sağa sola koşuşturuyordu.

Etraftakilere ne olduğunu sordum. Onlarda balıkçıların geldiğini, bu yüzden kaçtıklarını söyledi. Ben olaya hemen el attım tabi, ’demiş.

Namnam merakla sormuş:

‘’Ne yaptın? Ne yaptın?’’

Ashor:

‘’Ne olsun? Hemen okyanusun yüzeyine çıktım. Balıkçılarla, iki lafladım. Sonra da buradan gidin dedim. Benden korkan balıkçılar tasını tarağını topladığı gibi burayı terk etti.’’ Demiş.

NamnamAshor’a hayran hayran bakakalmış.

AshorNamnamla vedalaşıp evine doğru yol almış.

Gel zaman git zaman, okyanusa dev köpek balıkları istila etmiş.

Köpek balıklarını gören hayvanlar hemen Ashor’a koşmuşlar. Kendi aralarında’’ bizi kurtarsa kurtarsa o, kurtarır,’’ demişler.

Ashor’u evinde yakalayan hayvanlar:

‘’Ne olur, Ashor! Kurtar bizi. Köpek balıklarının saldırısına uğradık.’’ Demişler.

Köpek balığı lafını duyan Ashor hemen bir kayanın kovuğuna saklanmış. Günlerce de kimse onu oradan çıkartamamış.

Köpek balıklarıyla savaşmak zorunda kalan hayvanlar, sonunda zafer kazanmışlar.

O günden sonra da Ashor’un palavralarına kanmamışlar.

Ashor da başına gelenlerden sonra bir daha da palavra atmamış.

Daldan üç elma düşmüş. Biri sana, biri bana, biri de dinleyenlerin başına.

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net