ABRA KADABRA

Evvel zaman içinde… Kalbur saman içinde… Eski zamanların birinde bir gezegen varmış. Bu gezegende insanlar ile hayvanlar yaşarmış. Önceleri her iki tarafta birbirleriyle iyi geçinirlermiş. Fakat zaman içinde bir şeyler ters gitmeye başlamış.

Nasıl mı? Bakın anlatayım:

‘’İnsanlar gezegenin her yerine taştan binalar yapmışlar. Hayvanlara yaşam alanı bırakmamışlar. Sadece kendilerini düşünmüşler. Böyle olunca da, hayvanlar yiyecek yemek, İçecek su bulamaz olmuşlar.

Gel zaman, git zaman bu durumdan endişelenen Köpek Kokum tüm arkadaşlarını toplamış. Sonra da büyücü kurbağa Kutsi’yi ziyaret etmişler.

Hayvanlar, tüm olanı biteni büyücü Kutsi’ye anlatmışlar.

Duydukları karşısında öfkelenen Kutsi düşünmüş, taşınmış. Sonra da şöyle bir karar almış:

‘’Sevgili hayvan dostlarım! Benim aklıma bir şeyler geliyor. Bilmem siz buna ne dersiniz? ‘’Demiş.

Hayvanlar:

‘’Anlat, Kutsi. Seni dinliyoruz, demişler.’’

Kutsi:

‘’Bu insan dostlarımıza çok iyi bir ders vereceğiz,’’ demiş.

Köpek Kokum:

‘’Nasıl olacak bu iş?’’ Demiş.

Kurbağa Kutsi:

‘’Tüm hayvanları insana, insanları da hayvana dönüştüreceğim. Böylelikle insanlar hayvanların çektiği çilenin farkına varacak’’ demiş.

Tüm hayvanlar bu fikre bayılmış.

Kurbağa Kutsi sihirli kazanını kurmuş. Ateşi yakmış. Çeşitli otlardan topladığı tohumları kazana koymuş. İçine biraz su ekleyip, başlamış karıştırmaya. Kazan kaynadıktan birkaç dakika sonra:

‘’Abra kadabra. Sim sala bimmmm!’’Demiş ve bir anda hayvanlar insana, insanlar da hayvana dönüşmüş.

O günden sonra insanlar sokaklarda yaşamaya, hayvan da evlerde yaşamaya başlamışlar.

İnsanlar için sokaklarda yaşam çok zor olmuş. Üstelik zamanla aç kalmışlar. Bu durum onları çok kötü sarsmış. Bu sayede hayvanların durumundan haberdar olmuşlar.

Bir gün insan hayvanlardan biri köpek Kokum’a gidip:

‘’ Biz insanlar olarak, size yaptıklarımızdan ötürü çok pişmanız. Ne olur bizi affedin.’’ Demiş.

Köpek Kokum, onu kurbağa Kutsiye götürmüş. Olanları ona da anlatmış. Bunun üzerine Kutsi kazanını ateşe koymuş ve ‘’Abra kadabra. Sim sala bimmm!’’ Demiş.

Bir anda insanlar insana, hayvanlar da hayvana dönüşmüş.

İşte, çocuklar. O günden sonra insanlarla hayvanlar, mutluluk ve huzur içinde yaşamışlar.

Onlar ermiş muradına. Biz çıkalım Kaf Dağına.

Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net