KAYNANA ve ÜÇ GELİN

Ekin tarlasında güneşten nefesleri kesilen üç elti tarlanın baş ucunda bulunan ağacın gölgesine yatarlar. Bunları gören kaynana sinirlenir ama gelinlere hiç belli etmez. Bir gün önceden hazırladığı üç elmanın birisini alır gizlice gelininin birisine verir. Diğer iki elmayı da diğerlerine birbirinden habersiz gizlice verir ve üçüne de ayrı ayrı ( Sakın öbürlerine söyleme ) der. Sonra hepsine birden seslenir :

Al yanak elma verdiğim 
Yoluna güller serdiğim 
Sen hepsinden değerlisin
Ha gayret saçın ördüğüm

Gelinlerin üçü de kaynanalarının bu iltifatını üzerine alarak daha çok çalışır .
Büyük gelin ortancaya dönerek :

Al yanaklı elma bende
Gönlüne girseydin sende
Git gölgeye sineklen sen
Kaytar haydi sen bu günde

Ortanca gelin büyük eltisine bakarak :

Altın bulmuş gibi oldum
Bir elmeyla neşe doldum
Var git sen yat o gölgeye
Ben bu işte huzur buldum

Küçük gelin biraz utangaç ama diğerlerinden zeki olduğu için kaynanasının hilesini anlar ve hiç konuşmaz elmasını belinin kuşağından çıkarır. Bir kaç kere öksürüp diğerlerinin dikkatini üzerine çeker . Daha önceden gizlice bir kere ısırdığı elmanın ısırdığı bölümü kararmış olsa da aynı yerinden eltilerine göstere göstere bir daha ısırır. İki elti kaynanasının hilesini anlayınca büyük gelin :

Güneşten kavruldum yandım 
Bir elmaya nasıl kandım
Dul kalasın sen kaynana
Bir tek bana verdin sandım

Ortanca Gelin

Okşasan da ayrı ayrı
Elmanın kalmadı hayrı
Sen elmayla kandırsan da
Oğlun benim oldu gayrı

Küçük Gelin kaleye almaz bir şekilde :

Sıcaktan kavrulmuş idim
Bu gün de bir elma yedim
Nolur hepimize verse
Kıskançlık yapmayın dedim

Hilesinin ortaya çıkmasından rahatsız olan kaynana telaşlanır ve suç bastırmaya çalışır

Oğullarım haram olsun
Saçınıza kırlar dolsun
Uşaklar sevmesin sizi 
Üstünüze kuma alsın

Saliha Değirmenci Yavaş
www.kafiye.net