Gel Diyor Yaşa…

Gözünün rengini unuttum sanma
Güz vakti gelende hazan çöktürür
Kırılgan mevsime kanmazdım amma
Kıyıdan köşeden hüzün söktürür

Kuytuda yükselen turna hayali
Geçerken yaşatır duygu ihlali
İflahsız ezginin en bitmez hali
Varıma yoğuma acı çektirir

Zirvesi kar boran duman meşede
Yol üstü koruda bir menekşede
Bağrımda saklanmış can endişede
Gönülden kopana isyan ektirir

Pervasız rüzgârın esmesi gibi
Sürür içre doğru görünmez dibi
Bu şehir bu nefes zorla edibi
Sokarak havaya âlem yaktırır

Yazdırır destanı bir baştan başa
Bin yıllık hasreti ’ gel diyor yaşa’
Doldukça içimde öyle başbaşa
Fersiz gözlerimde ateş çaktırır.

Nezahat YILDIZ KAYA

Teşekkürlerim bu güzel dizelerle eşliğinize…

Döndürür kalbimi çırpınan kuşa
Bu beşinci mevsim erince kışa
Değince gözlerin en son bakışa
Dönüp izlerime son kez baktırır….. Aşkar

——

aldırmam bağrımı neler de deşer
dertler ki saçılır üçerli beşer
herşeyden güzeldir beklenen mahşer
saçıma kederden tacı taktırır…………..Ezrak Rahel

——

Gönül pınarınızda demlendi bu gece,
Gönül gözüm şenlendi bu gece..
Bırakın derya deniz olsun sözleriniz
Gönül gözüm şenlendi bu gece…….. Semiray Emre