Oynama İstanbul

Ah İstanbul, canım İstanbul’um!
Seni nasıl sevdiğimi anlamadım!
Bana gel diyorsun,
Ben geldikçe kaçıyorsun!
Oynama benimle oynama İstanbul!

Bazen at misali şaha kalkıyorsun,
Bazen aslan gibi kükrüyorsun.
Bazen bir nazlı gelin gibi süzülüyorsun,
Bazen oynak kız gibi cilve yapıyorsun,
Oynama benimle oynama İstanbul!

Gelsem sana İstanbul bağrına basar mısın?
Yoksa istemez dışlar mısın?
Oynama benimle oynama İstanbul!

Bir tarafın gülüp oynarken,
Bir tarafın kan ağlar.
Bir tarafın buram buram tarih kokar,
Bir tarafın kültür sanatla dolar,
Oynama benimle oynama İstanbul.

Bulmaca gibisin İstanbul’um,
Çözemedim bunca yıldır,
Ama geleceğim istersen yıldır!
Aşığım sana aşığım İstanbul,
Oynama benimle oynama İstanbul!

Taşralıyım diye beni horlama,
Bir gün öyle bir çıkarım ki karşına!
Beni küçümseme, alay etme benimle!
Gurur duyacaksın Taşralı Kevser’le,
Oynama benimle oynama İstanbul!

Lüleburgaz / 09.10.1997
Taşralı / Kevser DOSTAGÜLER
www.kafiye.net