Şiirin Nefesinde Yeminler

Hay Allah,ne bu ya!
Siyahı ezberlediğim anda
Öptürmez mürekkep böyle delice yazdırır,
Yoksa aklımın ucuna bir devinim mi asıyorum?

Bilirim uçurumun dibi;
Çizilir içimdeki buruk ‘küstüm otlarına’
Bıraksam şaire dudaklarım büzülür
Garip öfkemin dizleri bükülür
Bu olsa olsa nimet-i vuslatın.

Ki akıl yürütse de beyin 
Bir suçluluk dokunur delice 
Sonradan dağılır yeminle kızıl 
Öptürmez kanatlarımı Eylül’e!

Nedir bu ezbere kendine çeken?
Alazlanmış ruhumda kaç hazan 
İçinde cehaleti,çiğliği ve bazende, 
Bayağılığa yaklaştıran.

Sus ne olur sus!

Bu bir ‘gönül ateşi ‘
Bazen kelebek olur uçar
Uzanır sorumsuzca yüreğimin bütününe 
Bazen de sınır tanımaz
Sızar usulca gözlerime
İçine düşmekten ürperirim.

Ah işte düştü yine gözyaşı soğuk taşlara
Bitirememiş ki sarılıp ‘düş baz’ sayıklamalara…

Yeni başlangıçlar;
Ne tamamen odur
Ne de budur tedirginliği derken, 
Ah yeminleri hatırlıyorum da!

Zordur şiirin nefesinde ezberlenmek,
Yeminlerde huzurun tenhalığına yakalanmak.

Aşklar pazarında 
Yine maviye karışırım!

İlknur Yıldırım 13 10 2016
www.kafiye.net