KÜRKÇÜ DÜKKANINA DÖNÜŞ

Dün sabah saat 10:00 sularında Erikli’den kürkçü dükkanına doğru yola çıktım. Yazlığı açmak kolay fakat kapatmak her zaman için çok zor olur. Bazen bu kadar sıkıntıya değer mi diye düşünüyorum sonra başımı kaldırıp Körfez’in ve Tuz gölünün manzarasına bakınca değer diye düşünüyorum. Huzurlu ve sakin yaşamı, yazarken bana büyük kolaylıklar sağladığı için Körfez’ime haksızlık ettiğimi düşünüp o düşünceleri Ege’nin esintilerine bırakıyorum.
Üzülerek İlham ve esin kaynağım Saroz’a bu sene de veda ettim. 
İnşallah seneye tekrar gitmek, aynı komşularımı ve arkadaşlarımı bulmak nasip olur. 
Bu senede aramızdan ayrılan ve evinin ışığı sönenler var. Onların karanlık balkon ve pencerelerine bakarken, bir gün herkes bu sonu yaşayacak diye hüzünleniyor insan.

Erikli Keşan arasında otuzbeş km. Orman yolu var. Bu virajlı ve yemyeşil yolu çok severim. Fakat kuzey Eğe’min yağmurları, bardaktan boşalırcasına deli yağar. Hava durumunu kontrol etmeme ve yağmuru bilmeme rağmen yola çıktım. 
Orman yolunu yarılaşmışken o meşhur yağmurlar başladı, silecekler camı temizlemeye yetmediği gibi yolu su bastı ve araç kullanma zorlaştı. İbrice limanına yük taşıyan büyük araçlar dışında özel aracı olanlar akıllılık edip yola çıkmamış, en akıllı ben varım oralarda.
Neyse on beş km yolu zor bir hal atlatıp, Çanakkale İstanbul yoluna çıktım. İzmir yolu adı altında otoban burası, dolayısıyla köprüler ve köprü altları da mevcut. 
Köprünün altı sel suları ile dolmuş ve bir kamyon flaşörlerini yakıp durmuş. Yola çıkmışım bir kez orada kalsam ne olacak, başka çıkış yok 😉 Hızlanıp o sulara arabayı savurmadan çıktım. Yavaş gitsem belki egzoz borusundan su girecekti 😉 
Bu kavşak ve köprüleri inşa ederken yağmur ve kış koşulları hesaba katılmamış 🙁

Benden başka akıllı yok diyordum ya Malkara’ya gelinceye kadar bu durum devam etti. Rüzgar ve yağmurun şiddeti devam etti, yol su içinde şerit takibi filan mümkün değil. Silecekler son sürat çalışıyor, görüş mesafesi bir kaç metre. Bazı sürücüler gene emniyet şeridinde yağmurun dinmesini bekliyor kısaca yolda hiç araç yok.

Tekirdağ’dan sonra ise İstanbul’a kadar trafik başladı çünkü buralara bir damla yağmur düşmemiş. Yağmuru yanımda getirmiş olmalıyım ki dün ben geldikten sonra burada da yağmur ve bir ara dolu yağdı. Şuanda da yağmur devam ediyor.

İlkbaharda gittim sonbaharda döndüm, göçmen kuşlar gibiyim. Sonbaharın yağmurlarının bereket getirmesini diliyorum. Şimdi İstanbul’a uyum sağlamaya çalışacağım. Trafik ve milyonlarca insanın kalabalığı arasında bir kış daha gelecek.
Hepinizin yaşamlarına yağmur gibi huzur, mutluluk ve bereket yağsın.
Selamlar, sevgiler…

Nejla BILGIN
www.kafiye.net